kafeterya dini

ithilquessir
hicbir dinin saf olmadigina inanirken tanri kavramini reddetmemektir. dinlerin gerek zaman asimi, gerek teknik imkansizliklar, gerek politik cikarlar icin su yada bu sekilde degisiklige ugradigina inanmaktir.

sadece ilahi dinleri degil, asya ve dogu amerika kokenli bircok mistik yonelisi incelemeyi gerektirir. genelde kisinin bir dine olan ilgisinin daha sonra o dini arastirdikca icinde aradigini bulamamasi ile baslar. kisi icindeki tanri inancini adlandirmak icin diger insanlarin yonelislerini inceler.

size gore din olgusu kisi ve yaratici arasindaki subjectif bir kavramdir. diger insanlarin neye inandigi sizi zerre kadar ilgilendirmezken, sizin din anlayisiniz da diger insanlarla paylasma acisindan gereksizdir.

aslinda yaptigini inandiginiz yaratici kavramina ulasirken, bunu butun dogmalardan, sosyal normlardan ve yasaklamalardan uzak tutarak yapmaktir. bir nevi yunus emre misyonu ile icinizdeki tanri inancina ulasmak icin ugrasirken ogrendiginiz dinlerden sizin ruhunuzdaki din kavramina uygun olanlari tutarken, size tanrinin agizindan cikmis gibi gelmeyenleri reddedersiniz.

kendi kontrol mekanizmaniz kendiniz oldugu icin, daha iyi bir insan olmaya yonelirsiniz. en sonunda "senin benim olmadigimiz, tek bir tanrinin oldugu, ve hepimizin ortak bir bilincin kendini tecrube eden yaratici bir parcasi oldugu" gibi diger insanlara hitab etmeyecek, ama sizi o’na ulastiricak kisisel sonuclara ulasirsiniz.

ve en guzeli, sizin icin din, teror ve korku uzerine degil, sevgi ve anlayis uzerine kurulmustur.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol