spoiler var lan burda!
çok enteresan bir film. şimdi bu filmdeki bütün etkileyici unsurları; ünlü oyuncuları, müzikleri ve sair şeyleri attığımızda karşımıza apaçık bir şekilde -türk sinemasına uyarlarsak- bir demirkubuz, nbc veya kaplanoğlu filmi ortaya çıkıyor. zira filmin anlatımı tamamen imgeler üzerinden gidiyor. arada müzik kutusundaki balerinin kırık hâli olsun, ninanın lillyi öldürmesi vs. olsun bunlar tamamen birer imge ve bize bir şeyler anlatmaya çalışmış şair. ninanın, rolünde kusursuz olabilmesi için bazı şeyleri gerçekmişçesine yaşaması gerekiyordu. bunun için de senaristler ninanın psikolojik rahatsızlığını kullanmış. artık borderline mı deniyor şizofreni mi deniyor her neyse... nina, kusursuz olabilmek için, en üste çıkabilmek için rakiplerini değil kendini öldürdü. hatırladığım kadarıyla (daha 10 dk. oldu halbuki film biteli) oyun 3 perdeden oluşuyordu ve provalarda oyunun yönetmeni her perdede ninanın hangi psikolojide olması gerektiğini söylüyordu. asıl oyun gelip çattığında nina kusursuz olabilmek için, her perde öncesinde rolüne hazırlandı, yani o duyguyu yaşadı. rakibini öldürdü vs. gönül isterdi ki her sahneyi tek tek yazayım ama... saate baksana lan bi. bi ara belki yazarım bilmiyorum keyfime bağlı. hıh. ehehe.
hülâsaten güzel bir gişe filmi-sanat filmi karışımı bir film olmuş.
lan o değil de tekrar okudum bi, nası cümleler kurmuşum öyle. tekrar bi okuyayım dedim ben bile anlatmak istediğimi cümlelerden anlamaya çalışırken anlayamadım. o derece. düzeltesim de yok. hava sıcak hava hava.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?