anneanne

0 /
my son is father
uzunca bir aradan sonra evimize gelmiş aile büyüğümüzdür. artık eskisi gibi yürüyemediğinden kendisini moda sahile götüremiyorum, denize karşı oturup simit yiyemiyoruz ama olsun tv izliyoruz birlikte..
sanem çelik ile kudret sabancı ’nın basılması olayını izledik bu sabah seda sayan ’ın programında.
aliye dizisini çok seven ananem bir türlü inanmadı bu basılma olayına, dizi çekimidir o diye diretti. ancak yogun baskımın ardından basılma olayına inandı bu seferde sanem çelik ’in bu odun gibi herifle ne işi olaki diye hayatı sorgulamaya başladı..
adrenokortikotropik
bir köy evinin kapısından bakarken küçücük ellerinden destek alıp, beton avluda bir yanında onun gitmesine dayanamayıp kahrından kısa bir süre sonra hayat arkadaşına kavuşacak ama senin bunu tahmin bile edemeyecek kadar küçük olduğun deden, diğer yanda onu en az kendi annesi kadar sevmiş ve asla kaynanası olamadığı damadı,baban.. hayatın onca yükünü taşımış, hasretler yaşamış, iki tane,anne olmayı sonuna kadar hakedecek bilinç ve olgunlukta kız evladı yetiştirmiş, bunun yanında minnacık oğlunu toprağa vermek zorunda kalmış ve buna katlanmış olmasına rağmen o an yanındakiler bıraksa düşecek kadar güçsüz kalmış, göğsüyle beraber kadınlığını ve ardından kendini yitirmiş hisseden, altın saçları ağarmış bembeyaz bir kadın, annenin annesi..

annenin eksik kalan yanı. beni de annem nolur böyle yarım bırakıp gitmesin, nolur ilk giden ben olayım, ben o kadar dirayetli olamam deme sebebi..
nerobianco
yaklaşık 1 metre boyunda 489 yaşında yemek yapıp evi temizleyip dini vecibelerini yerine getiren arada bi ayar veren şirin canlılar.
offf be
anneniz ne kadar büyük olursa olsun bütün gücüyle ona yardım etmeye, hayatını kolaylaştırmaya, destek olmaya çalışan ve anneliğin yüceliğini size gösteren annenizin annesidir.
onununkoru
yüzünde onca yaşanmışlığın iziyle ve ellerinde onca gözyaşını silmekten arta kalan lekelerle ve herşeye inat takma dişleriyle hayata gülümseyebilen yaşlandıkça çocuklaşan, kaybedince değerini anlayabildiğimiz meleklerdir.

söz vermişti gitmeyecekti. benim de çocuklarıma bakacaktı. ayakları taşıyamadı onca yükü omuzları zaten çökmüştü.yetmişlerindeydi. bi akşamüstü yağmurla birlikte felç indi gökten. dokuz gün bebekler gibi uydu sessiz sakin biraz hırıltılı sonra dedi ki ben çok yoruldum beni kimse uyandrmasın.söz vermişti gitmeyecekti. gitti. anneannemdi.
gerzekparatoneri
cocuklugumun ellerinde gectigi, cogu zaman gülme krizlerinin icinde bogulmama vesile olan, annemi hala ufacik bir kiz cocugu zannedip yoran fakat yine de bu durumu bile en sevimli halleriyle tamamlayan vazgecilmez insan.
chatter
bazende ne kendisinin torunlarını görebildigi nede torunlarının kendisini görebildigi hatta resimlerine bakılıp rüyalara girme ümidiyle erkenden yatılmasına ragmen rüyalara bile girmedigi eşsiz anne.
nerobianco
ilkçağ başlarından beri varlığını sürdüren her milenyumda yeni bin ya$ını kutyalan ama hastalıkları yüzünden her sene boyu küçülen annemin anne diye seslendiği ufak renkli gözlü atatürkçü örgü örebilen minik tatlı canlı.
nerobianco
dizaltına kadar uzanan gri çorap giyerler.çorapları bile onlara sadıktır.ayakları pamuk gibi olduğundan o çoraplar kirlenmez yılda bir yıkanır belki hiç yıkanmaz belki de aynı çoraptan 32863482735 adet vardır da ben bilmiyorumdur.çoraplar öyle itaatkardırlar ki çıkarıldıklarında dahi sünmezler yerde yumuk durmazlar içlerinde ayak varmışcasına dimdik dururlar.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol