confessions

uptofate

- Yazar -

  1. toplam entry 89
  2. takipçi 8
  3. puan 4784

11 nisan 2016 bilgi sözlük yeni arayüzüne geçilmesi

uptofate
kısa bir zamandır yokum buralarda. vizeler falan diyecektim de aslında vizelere de çalışmadım. neyse bu akşam bi gireyim kim ne demiş ne olmuş diye.

sözlüğün adresi değişti sandım. önceki tatlı tasarım gitmiş. yerine böyle - söz meclisten, bunu tasarlayan grafiker ekibinden ve onaylayan yetkililerden dışarı- çirkin bir şey gelmiş. tamamen subjektif olmasının yanında niye çirkin diyorum ?

öncelikle bu tip sitelerde genel olarak beyaz-(bir renk) uyumu aranır ve bu uyum tüm siteye yayılır. örnek vermek gerekirse yeşil gibi ( bir yerden fena tanıdık gelmeli ) mavi gibi ( bilgisözlük olderversion. ) hatta pembe ve mor gibi renkler de alınabilir. bu renkler beyaz/gri arayüzün üzerine butonlarda, başlıklarda, bannerlarda kendini gösterir. nadir olarak yazılarda da görebiliriz. bu renkler genel olarak açık renklerdir. lacivert değil mavi, biraz daha açık bir yeşil, kırmızı değil pembe, yine açık bir mor gibi. çünkü sitenin her yerinde yoğun olarak göreceğiniz bu rengin sizi üzmemesi, karamsar bir ruh haline sokmaması gerekir. uzun süre zaman geçirecekseniz en azından.

devamında ise bahsettiğim bannerlar, butonlar ve bu fonksiyonel nesnelerin şekilleri, boyutları ve birbirlerine göre konumlandırılmaları konusu var. bir süredir siteye giremediğimi söylemiştim. üzerine siyah renk ile yenilenmiş tasarım sonucu bazı şeyler bana farklı geliyor olabilir. ancak bu konuda da eski tasarımı yenisine tercih ederim. önceki tasarım bu tasarıma oranla daha ince geliyordu bana. burda ince kelimesinden kastım şu : kare yerine daha dairesel şekillerin seçimi, büyük kutuların köşelerinin daha "rounded" olması - yumuşak, yuvarlağa yakın - olması gibi..

ve son olarak, yukarıda bahsettiğim etmenler bir araya gelince - tamamen subjektif olarak- profesyonel bir sözlük yerine, lise sözlüğü imajı verdi.

yorum yaparken eski bir grafiker olmanın verdiği bilgi ve tecrübe birikimine, ben olmanın verdiği rahatlığa ve hiçbir şeyi beğenmeme huyuma dayandım. eleştirilere pek tabii açığım.

ama ben genel olarak hiçbir şeyi beğenmem. bu yüzden harcanan emeğe, zamana helal olsun, kişisel bir durum veya kötüleme amacı yok. bunu yapıcı bir eleştiri olarak düşünebilirsiniz. ya da bunu düşünmeyebilirsiniz. alınmam yani.

edit: imla.

kaybolduğunu düşününce radyonun sesini kısan erkek

uptofate
araçta dikkatimi dağıttığı için radyoyu zaten açmıyorum, açmışsam da mükemmel bir sessizlik yaratmazsanız duyamıyorsunuz. iki camı da 3-4 parmak kadar indiriyorum, sürüş güvenliği açısından.

o yüzden kaybolunca radyoyu kısmak yerine, gözüme bir araç kestiriyorum ve peşinden gidiyorum. genelde bildiğim bir noktaya kadar eskortluk yapıyorlar.

evet küçük bir şehirde yaşıyorum.

motosiklet almak isteyenlere tavsiyeler

uptofate
önce eğitim alın.

gis akademi olabilir, honda olabilr, bmw olabilir. yetkili birinden, uygun ortamda, uygun motor ve ekipmanlarla profesyonel bir eğitim alın. iyi motor süren bir arkadaşınız olabilir. size bir iki püf nokta gösterebilir ama bahsettiğim eğitim noktları tecrübe,ekipiman,olanak bakımından arkadaşınızdan daha iyi olduğu için size katacağı şeyler emin olun verdiğiniz paraya değecektir.

bütçenizi belirleyin.

bütçenizi zaten belirlemiş olabileceğiniz tahmin ediyorum. ancak bütçenizi sadece motora harcamak yapabileceğiniz en aptalca şeyler listesinde - emin olun- ilk üçe oynar. güvenlik ekipmanlarınıza da hatrı sayılır bir miktarda bütçe ayırmanız gerekecek. belki bu düzenleme sonunda bütçeniz istediğiniz motora yetmeyecektir. bekleyin veya o motordan vaz geçin.

güvenlik ekipmanlarınızı edinin.

kask konusunu artık değinmeye değer görmüyorum. ama şunu eklemeden geçmeyeyim; polis durdurmasın,ceza yemeyeyim mantığıyla ucuz bir kask almayın. güvenlik ekipmanlarının tümünde geçerli olan bir durum -umarım kaza yapmazsınız ancak yapmanız durumunda- o kask sizi koruyacak. kaska bakıp, bu para verilir mi demeyin. hayatınız o kaska ve dolayısıyla veridiğiniz paraya bağlı olacak. buna ek olarak, dirsek korumasına ne gerek var, diz korumasına ne gerek var, botu ne yapayım demeyin. inanın eldivene kadar, evet eldiven, hepsinin istenmeyen durumlarda üstlendiği ve sonrasında şükredeceğiniz görevler var. yazın kim giyecek bu montu derseniz alternatif ürün olarak fileli versiyonlarını arayın.

devamlı olun.

güvenlik ekipmanlarınız olmadan yola çıkmayın. motor kazalarının yüzde 60-70i 3km'den kısa sürüşlerde oluyor. her şeye hazır olun. her ne kadar motor sürme beceresi bisiklet sürme becerisi gibi genel manada unutulmasa da, düzenli olarak pratik yapın. motorunuzun bakımını aksatmayın.

tetikte kalın. fark edilmek için uğraşın.

güvenlik ekipmanlarınızın rengini olabildiğince açık seçin, mümkünse fosforlu olsun. ama bu yeterli olmayacak. trafiği devamlı izlemeniz gerekecek. insanların sizi görmediğini varsayın çünkü muhtemelen görmeyecekler,fark etmeyecekler. farlarınız gündüz vakti dahi açık olsun. sinyal vermeyi unutmayın. kornanızı bir aracı sollamaya yeltendiğinizde onu uyarmak için kullanın. -burda bahsettiğim şeyleri alacağınız profesyonel eğitimde çok daha detaylı göreceksiniz.-

koşulları değerlendirin.

yağmurlu bir havada motor yerine aracınızı, yoksa toplu taşımayı tercih edin. biliyorum çok istiyorsunuz ama bir sürü güneşli gün olacak. güneşli günlerde motora binebilmek için yağmurlu günlerde binmeyin. sizin yeteneklerinizi sorgulamıyorum. karşıdan gelen ve direksiyon hakimiyetini kaybetmiş bir sedan size kaçma alanı bırakmayabilir. *

ikarus sendromu diye bir şey var.

ikarus balmumundan kanatlarıyla mitoloik bir kahraman. güneşe yakın uçmaması babası tarafından tembih edilmesine rağmen, ben süperim ne güzel de uçuyorum diyerek, güneşe yakın uçar ve kanatlarının erimesiyle düşer. yanılmıyorsam ege denizinde boğularak ölür. bu sendrom motorcularda fazlasıyla görülen bir sendrom. kendinize güvenip aptalca hamleler denemeyin. size bağlı olmayan koşulları göz önünde bulundurun.

motor tercihi konusu.

bu konu başlı başına bir konu. cross, supersport, naked gibi farklı kategorilerde fazlaca seçeneğiniz var. araştırın ve daha önemlisi. deneyebilidiğiniz motorları deneyin. boyunuz ve kilonuzu göz önünde bulundurun.


çok uzun bir girdi oldu yine,yeniden. peki neden böyle oldu ? motor süren insan - istisnalar kaideyi bozmaz- güzel insandır gözümde. ve güzel insanların hayatta kalmasına çok ihtiyacımız var.

tekeriniz düz bassın.

ygs'ye gireceklere tavsiyeler

uptofate
öncelikle, kendinize güvenin.

sınava şunun şurasında sayılı günler kalmışken ders konusunda yapabileceğiniz en verimli şey ufak tekrarlardır. aklınıza takılan konulara bakarsınız. ya da baştan sona kısaca tüm konuların üzerinden geçersiniz. yeni bir konu öğrenmek olmaz mı ? tabiiki olur ama öğrenmek başka bir dünyadır. bir konuyu yapamadığınızı bilirsiniz. şunu da öğreneyim geçerim dersiniz. o anda sizin gördüğünüz konunun yüzeyidir. öğrenmeye başladığınızda konunun derinliklerine inersiniz ve bilmediğiniz şeylerin fazlalığı gözünüzü korkutur. eğer sınava dair bir stres hissetmiyorsanız, hissetmeye başlarsınız. ve bu stres sizin o konuyu öğrenmenizi de engeller. ve eğer azıcık kafaya takan bir yapınız varsa bu stres sınava kadar artar-artar-artar. o yüzden yüzeysel tekrarlar ya da zor soruların çözümleri bence bu zamanlarda daha verimlidir.

kendinize güvenin dedim. ben sınavlarda hiç ama hiç heyecanlanmadım. rahat bir yapım var. tabiri caiz ise bir tarafım diğer tarafıma denk. o yüzden sınav stresi konusunu kendimden bilmiyorum. ama sınav stresi yüzünden beklediğinin altında sonuç alan arkadaşlarım oldu. devamlı yapabilecek miyim, ya yapamazsam, başıma bir şey gelirse, bir yerim ağrırsa, unutursam diye düşünürken sınavda özellikle zamanın bu kadar değerli olduğu ygs'de bocaladılar.

güvenin kendinize. eğer zaten çalışmışsanız, hocalara soru sormuşsanız, yapamdıklarınıza bakmışsanız ve öğrenmek için emek harcamışsanız rahat olun. nerden baksanız 10 aydır çalışıyorsunuz. yapacaksınız ve her şey güzel geçecek. ha size güvenen, destek olan birileri yoksa. ben varım ? çok samimiyim. size güveniyorum, yapabileceğinize inanıyorum.* sadece sakin olun.

eğer yeteri kadar çalışmamışsanız da - yeteri kadar çalışmış ama tatmin olmamış olabilirsiniz. üstteki paragrafı bir kez daha okuyun bence- ygs tüm sonucun yüzde 30u ile yüzde 40ı arasında etkili. yani son lafı lys söylecek. ve ygs'den sonra lys için çalışmanıza yetecek kadar zamanınız da olacak. tek yapmanız gereken ygs'yi elinizden gelen en iyi şekilde tamamlamak. lys ile her şeyi daha güzel bir hale getireceksiniz. kendinize güvenin. olumsuz düşünen-konuşan insanlardan uzak durun. etrafınızda pozitif insan yok mu ? ben varım. ben size güveniyorum.*

sınavda yerinizi aldığınızda etrafınızdaki insanlar heyecanlı olacaklar. onlara bakmayın. önünüze bakın. boş masaya bakın. kendinize güvenin, " tamam sınav güzel geçecek, üstesinden geleceğim,başaracağım" düşünceleri aksın beyninizin içinde. sınıfınızda osym saati var, her sorudan sonra bakmayın. iki sayfada bir olmadı sayfada bir bakın. zamanınızı iyi değerlendirin. tek seferde bir dersi bitirmek yerine hızlı hızlı -önce kolay sonra orta en sona da zor soruları bırakarak- turlar atın. bir soruyu gördüğünüzde çözemeyip sonraki soruya geçseniz bile beyniniz soru üzerine düşünecek. sonraki bakışınızda çözüme bir adım daha yaklaşmış olacaksınız. ve bu şekilde turlar atmak size zamanı değerlendirme fırsatı verecek.

benim tavsiyelerim bu şekilde. unutmadan ekleyeyim. kendinize güvenin.

*samimiyim. size güveniyorum. sınavdan sonra gelin yine konuşalım.

bilgi sözlük'ün diğer sözlüklerden farkı

uptofate
belki biraz benim beklentilerim gibi olacak ama bence siyasetten uzak - siyaset beni üzüyor artık-, küfürsüz, trollsüz, yeni yetme bir sosyal ağ görünümünden uzak; yazarların okuyanları bilgilendirmek amacıyla yazdıkları bilgi dolu, araştırmaya iten girdileriyle dolu güzel bir platform olması.

aslında bunu sağlamak o kadar da zor değil gibi geliyor. yazarların niteliğine bağlı olarak kendiliğinden oluşacaktır. bekleyip göreceğiz.

internetsiz kalmak

uptofate
son zamanlarda fazlaca araştırdığım, benim de merak ettiğim bir konuydu aslında bu. internetsiz kalma durumunda kendi internetimizi - küçük ölçekli bir internet diyelim- oluşturmamız mümkün mü ? mümkünse nasıl ? hazır birileri okuyorken kısaca değinelim bazı noktalara.

öncelikle internet dediğimiz yapı, küçük ölçekli ağların birleşmesiyle oluşan, daha büyük ölçekli bir ağ. basit bir örnekle açıklamak gerekirse, 2 işlemci arasında bir yol yaparsanız bu bağlantı olur, 3 işlemci arasındaki bağ ağ, ve bu ağlardan birkaç tanesini birbirine bağlarsanız internet. bu temel bilgiye ek olarak interneti kullanma amacımızı da belirlediğimizde, veri transferi, düşük maliyetli iletişim, kendi küçük internetimizi kurmak için gerekli motivasyona sahip olabiliriz.

peki bunu nasıl yaparız ? bu kısmı pratiğe dökme fırsatım olmadı. ancak araştırmak isterseniz 2010 yılında haiti'de deprem sonucu internet erişimi büyük ölçekli sekteye uğradığında serval project diye bir şey duymaya başladık. araştırın efendim.

birçok ağ şekli var; bunlardan bizim ihtiyaçlarımıza en uygun olanı mesh ağ diye bilinen, ağa dahil tüm cihazların birbirleriyle bağlantılı olduğu için - n cihaz (n-1) cihaza doğrudan bağlı- bir cihazın ayrılması veya yeni bir cihazın ağa dahil olması gibi durumlarda yeni duruma kolayca adapte olabilen bir ağ . tüm cihazların birbirleriyle bağlantılı olduğu kısmına, " bir ağ tabiiki bağlantılı olacak" diyebilrisiniz, haklı da olabiliriniz ancak benim değinmek istediğim nokta şuydu; misal bus ağ olarak bilinen sistemde bütün cihazlar bir seriye bağlıdır, ring ağ'da ise her cihaz doğrudan yanındakine bağlıdır. yani 4 cihazdan oluşan bir ring ağınız varsa 4 bağlantınız olur. ancak 4 ağdan oluşan bir mesh ağ 6 bağlantıya* sahip olacaktır. * bağlantı sayısı mesafe gibi etmenlere bağlı olabilir.

ağ tipimizi seçtikten sonra ortaya çıkan diğer bir soru şu olacaktır. router kullanacak mıyız yoksa servan project gibi firechat gibirouter olmadan, bir sonraki kullanıcıya ulaşmak için mevcut kullanıcıyı mı kullanacağız. bu soru, verilebilecek cevaplar açısından güzel bir soru ancak şimdilik kenarda dursun. veya raspberry pi'a basit bir router düzeneği kuralım, şimdilik kalsın.

mesh ağ tipini seçerken şunu da göz önünde bulundurduk. küçük ölçekli bir ağ olmamıza rağmen - yazılım ile desteklendiğinde- ağa dahil bir kullanıcı internete bağlandığında, mesh ağ bunu tüm ağa yayacak ve tüm ağın internet bağlantısı olacak. raspberry pi'ı bunun için hazırlamıştık asında, router görevi görsün ve mesh ağımızı internete bağlasın. asıl güzel nokta şu, o ağa bağlı olan ve bizim gibi kendilerine mesh ağ kurmuş diğer topluluklara ulaşabileceğiz. -evet interneti yeniden icat ettik- - ama hala dışa bağımlıyız.- . konu hakkında ismini hatırlayamadığım bir proje diyordu ki " bu tip küçük ölçekli ağların zamanla büyümesi ile ağlar arası iletişim için internet bağlantısı gerekmeyecek." mümkündür.

neyse uzun ve sıkıcı bir girdi/entari/entry ( ne diyoruz burda ?) oldu ama okuyan faydalanır, merakını giderirse ne güzel olur. entryde geçen ve araştırıp, deneyip, tecrübe edebileceğiniz noktalar :

(bkz: serval project) (bkz: firechat)

bilgi sözlük

uptofate
o kadar şey yazdım, sildim, yazdım,sildim.

aslında taşınmakla ilgili bir derdim yoktur. mekana falan çok takılmam da, bu sözlük olayı olmadı ya. jargondan kurtulmaya çalışıyorum, yeni sözlük. kendi formatı vardır öyledir böyledir diye. yok. yazıyorum siliyorum.

en iyisi net bir şekilde ifade edelim ilk izlenimlerimizi. özet geçer gibi.

öncelikle, kayıt olurken ne çok yazdık ya. benim de huyumdur hep doğru bilgileri veririm. aramızda kalsın onlar. bi yerden sonra ev adresimi yazacaktım boşluğuma geldi.

sonra temayı fark ettik. tema güzel. tema arkaplanı beyaz olmasına rağmen - kanzuk bak adamlar yapmış.- güzel. beyaz ışık gözlerimi delip beynimi eritmeye çalışmadı gibi geldi. belki de zaten eridiği için hissetmemişimdir. zamanla fark ederiz. temayı güzel kılan şey yarım kalmış gibi durması. diğer yarısı bir gece ansızın çıkagelmediği sürece, tema güzel.

aşağıda basurla ilgili bir şey yazıyo. o güzel değil ama. onu beğenmedim.

şimdi biraz başlıklar arasında gezineyim, halka karışayım. format neymiş, nasıl konuşuluyormuş bakayım. fark ettikçe ekleriz/çıkartırız.

edit : basurlu kısımlar gizlenmiş, çok daha önceden fark etmiştim de yazma fırsatı bulamamıştım. hızlı tepki ve mantıklı çözüm için teşekkürler.
5 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol