istanbul a kar yagiyordu

firambogaz
ibrahim sadri’nin bir şiiri...

yetmişdokuzun kışıydı
sertti, soğuktu
istanbula kar yağıyordu
kömür yanıyordu sobalarda
geceleri polisler, bekçiler oluyordu
bir de biz oluyorduk
ölümüne üşüyorduk ha
yalan yok, polisler de üşüyordu

onaltı yaşındaydım
herşeyi bükecek bileğim vardı
onaltı yaşındaydım

aslan gibi ortadaydım
gündüzleri, okulda coğrafya defterimin arkasına
senin için şiirler
geceleri duvarlara ülkemi kurtarmak için
kahrolsun yazacak kadar adamdım
onaltı yaşındaydım
ne senin haberin oluyordu şiirlerimden
ne de birileri kahroluyordu
mahalle duvarlarına çiziktirdiğim harflerimden
onaltı yaşındaydım
yalan yok
istanbula kar yağıyordu

ben yazmaya böyle başladım
coğrafya defterim bir eskiciye kurban gitti
duvarlarıma yüreğimi bağırdığım o evler birer birer
yıkıldı gitti

şimdi güzel kağıtlara yazıyorum
kocaman laflar ediyorum
ama hiç birini seviyorum
oysa onaltı yaşındaydım
aydınlık bir yüzüm vardı
yetmişdokuzun kışıydı
sertti soğuktu
istanbula kar yağıyordu
kömür yanıyordu sobalarda
geceleri polisler, bekçiler oluyordu
bir de biz oluyorduk
ölümüne üşüyorduk ha
yalan yok, polisler de üşüyordu

marşlar biliyordum
kitaplar okuyordum
koşarak ve ıslanmadan geçiyordum sulardan
koşarak ve ıslanmadan yaşıyordum
bak
istanbulu seviyordum
seni seviyordum
dualar öğreniyordum
meydanlarda toplanıp bağırıyordum
herkes gibiydim iş
herkes kadar cesur
herkes kadar korkak
herkes kadar delikanlı
herkes kadar buralı
ve herkes kadar ağır sevdalı

herkes gibiydik hepimiz
hepimiz birer bahaneyle aşık oluyor
çiçeklerin isimlerini ezberliyor
kalın kitaplardan çok şey öğreniyor
bir yağmurun altında ıslanıyorduk
yetmişdokuzun kışıydı
sertti soğuktu
istanbula kar yağıyordu
ağzımızdan dumanlar çıkıyordu konuşurken
cebimizden bozuk paralar
yüreğimizden çok yakına ait kocaman umutlar
kocaman ütopyalar
bir gün mutlaka yani diyorduk
yakında diyorduk
haklıyız diyorduk
güçlüyüz diyorduk
halicin arkasında toplanıyorduk
gece adamı içine çekiyordu
biz geceyi içimize çekiyorduk

en güzel ben yazıyordum duvarlara yazıları
herkes beni seviyordu
en güzel şiirleri de ben yazıyordum oysa
coğrefya defterimin arkasına
bunu kimse bilmiyordu

sizin evin duvarına kahrolsun diye yazıyordum
ve hızla kaçıyordum
arkamızdan polisler geliyordu
sizin evin duvarına birkez olsun
seni seviyorum, diye yazamadım
o zaman duvarlara öyle şeyler yazılmıyordu
dedim ya
yetmişdokuzun kışıydı
sertti soğuktu
istanbula kar yağıyordu
kömür yanıyordu sobalarda
geceleri polisler, bekçiler oluyordu
bir de biz oluyorduk
ölümüne üşüyorduk ha
yalan yok, polisler de üşüyordu
istanbula kar yağıyordu

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol