bir gün istanbul da

pipisik
sabahattin kudret aksal’a ait bir şiir.

günlerden bir gün istanbul’da
sabah oldu eşya ışıdı
bahçedeki horoz öttü
horozun öttüğünü duyunca
türkü tutturdu
bir çiçek keyfine göre...
işler bu yola döküldü mü,
insanoğlu durmaz
yatağımdan kalktım
kahvaltı ettim
geceden kalma ne varsa
ceketimi giydiğim gibi
sokağa çıktım
bir rüzgar esti hafiften
sonra durdu
yağmur çiseliyecek gibi oldu
bir tramvaya atladım
doğru parka gittim
sıranın birinin üstüne
uzandım
gökyüzünü seyrettim
gökyüzü de bir türkü söyledi
gökyüzünün türküsü de
horozunkine, çiçeğinkine uygundu
öylesine maviydi gökyüzü
öylesine derin
öylesine sonsuz
ama bıkılıyordu gökyüzünden
kalktım kahveye uğradım
bir çift söz ederim dedim
ahbap aradım
bulamadım
bulamayınca
elim şakağımda
düşünmeye vardım
derken öğle oldu
iş yerleri boşaldı
cümle halkın karnı acıktı
ben de acıktım
bir köfteci dükkanına girdim
köfteler kızardıkça
ortalığı bir duman sardı
bir soğan kokusu
öğleden sonra da geçti aynı minval üzre
yalnız bir aralık
bir sevda yaşadım düşümde
büyük bir caddeden geçerken
bir kadın görünce balkonda
saçları alabildiğine sarıydı
bugüne dek
görmediğim acaip kuşlar havalanıyordu
sabahlığında
sevdalandım düşümde
o benden habersiz
akşam gelecek aşığına
hazırlandı durdu aynasında
gönlü sevdayla dolanların
son uğradıkları meyhane
bir yudum aldım da
kendimi buldum kocaman bir denizde
nelerin unutulup gittiği nelerin
izi bile görünmeyen gemilerin
akşamları sokakları dolduran serinlik
bir kahvecinin
kahvesinin bahçesini suladığı
anı hatırlattı bana
bütün gün taban teptim
içimde bitkinlik
akşamı ettim
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol