terak, endor yağmacılarına hükmeden zalim ve kötü kraldı. yıllar önce yağmacılar, salak adlı mahsur kalmış öncüyü ele geçirdiklerinde, salak ormanda gizlenmiş yıldız gemisinden söz etti. geminin nasıl yıldızlar arası seyahat edebildiğinden bahseden salak, bunu "güç" sayesinde yaptığını anlattı.
salakın anlattıkları galaksinin çoğu için bilinen bir teknoloji idiyse de, yağmacılar endordan kaçmak isteyen ilkel sürgünlerden başka birşey değillerdi. salakın bahsettiği yıldızların "gücünü" aradılar.
arayışları sırasında kral terak ve yağmacıları, endorda mahsur kalan towani ailesinin yıldız kruvazörünü, salakın gemisiyle karıştırdılar ve mürettebatını "güç" için öldürdüler. ailenin en genci cindel towani kaçtı. terak küçük kızın güç kristalini çalıştırmak için gereken anahtarı elinde tuttuğuna emin olarak onun yakalanması emrini verdi. kralın ortağı, charal adlı dathomirialı gecekızkardeşi, biçim değiştirme yeteneğini kullanarak cindeli bir tuzağa çekti ve yakalanan kızı teraka götürdü. cindel güç kristaline birşey yapamadı bu yüzden terak onu hapsetti. aynı zamanda başarısızlığı yüzünden charalı da zindana attı ve biçim değiştirme kabiliyetini sağlayan sihirli kolyesine de el koydu.
sonunda cindel, salakın arkadaşı noa briqualon tarafından serbest bırakıldı. terak noa ile yüzleşti ve ikisi kristali kullanacak güç için düello yaptılar. savaş sırasında wicket, w. warrick sapanını kullanarak terakın boynuna asılı büyülü kolyeyi vurdu. kolye harekete geçti ve şeytani yağmacı dumanı tüten bir kül yığınına döndü.
terak iki metreden uzun, dev bir insansıydı. yeşil-gri bir derisi, burunsuz bir yüzü vardı, saçı ve sakalı beyazdı. uzun cüppeler ve altın bir zırh giyen terak silah olarak dev bir kılıç kullanırdı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?