mesnevi 141 150

pipisik
141. bu âlemi aydınlatan güneş, bir parçacık yaklaştı mı, her şey yandı gitti!
142. fitneyi, kargaşalığı ve kan dökücülüğü araştırma, şems-i tebrizî’den bundan fazla bahsetme.
143. bunun sonu yoktur; sen yine hikâyeye başla, onu tamamlamana bak.

(o velînin, halayığın hastalığını anlamak için padişahtan halayıkla halvet olmayı dilemesi)

144. (hekim) dedi ki: “ey padişah, evi halvet et, yakını da uzaklaştır.
145. köşeden , bucaktan kimse kulak vermesin de ben bu cariyecikten bir şeyler sorayım.”
146. oda boşaldı, hekim ile hastadan başka kimsecikler kalmadı.
147. hekim tatlılıkla, yumuşak yumuşak dedi ki: “memleketin neresi? çünkü her memleket halkının ilâcı başka başkadır.
148. o memlekette akrabandan kimler var? kime yakınsınız; neye bağlısın?
149. elini kızın nabzına koyup birer birer felekten çektiği cevir ve meşakkati soruyordu.
150. bir adamın ayağına diken batınca ayağını dizi üstüne kor.

devamı için:

(bkz: mesnevi 151 160)
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol