bir off dostum caps koysaydın iyiydi şiyiri. adeta yarım kalmış bir vivaldi eseri. bir quaresma, bir tabata. sözlerini de yazayım şeyolsun.
umarsızca köpeklerin peşinde koşuyorum geceleyin
geceleyin arsız bir köprü gibi yıldızlar
yıldızlar ve şehrin ortasında bir at kılı inceliğinde kadın
ve cehennemin mavi doruğunda işaret fişeği, bakkal necip efendi
bakkal necip efendiyi herkes bilir
sigarasız akşamların ve sarhoş sabaha karşıların tuhaf kimsesizliğinde
ve şiyir tadında para üstü verirken gözleri yorgun
bakkal efendi uyur rıhtımda, evler ve pencereler suskun
ben giderim necip efendiye, efendi bu ne halin?
efendi, halim harap. gösterme bana nur cemalin
efendiler! yurdumuzun her köşesi, dinimiz amin.
"oysa" bu kelimeyi nerede kullanacaktım, kim bilir?
kim bilir, kimin bildiğini kimden sakladığını?
şöyle bir şey var;
"güzel kızım, güzel kızın, güzelliği, güzel yüzü, ben giderim, düşer yüzü, yüz düşerim gelir günü..."
telefonumu düşürdüm, vakitsizim
kontörlü telefondan eski sevgililerinizi arıyorum geceleri. çok yazıyorum sonra.
beyenmedim bunu, devam edemiycim
imlalarımı düzeltin, ben biraz uzanıciym
rahat bir şeyler yazın siz, ben içecekleri getiriyorum
ehere
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?