insanları kaliplara sokma safligi

schumi
dün gece aklıma geldi bu. uzun uzun düşündüm, yaşadıklarımı, tartışmalarımı getirdim gözlerimin önüne, böyle bir kanıya vardım. öncelikle şunu belirteyim insanları kalıplara ayırmak bir insanda olabilecek sadece bir özelliktir. insanları kalıplara sokanlar tamamen saftırlar demek değil bu. kalıplara sokanların 100 özelliğinden 99’u güzel olabilir ama bu özellik kötüdür anlamına gelebilir.

akp’nin cumhurbaşkanlığı seçim sürecine ilişkin tartışmalarda bunu çok yaşadım.

kemalistlerle yaptığım tartışmalarda cumhuriyet mitinglerinin akp’yi durduramayacağını, ayrıca cumhuriyet mitinglerine katılmayanların vatan haini, cumhuriyeti yıkmaya çalışan insanlar olmadığını anlatmaya çalışırdım hep. bunlara ek olarak cumhuriyeti kurtarıyoruz derken demokrasiyi yerle bir etmememiz gerektiğini, cumhuriyeti yine demokrasinin üstünlüğü ile kurtarabileceğimizi anlatıyorum. yani eğer akp, cumhuriyeti yıkmaya çalışıyorsa halk demokratik yollarla zaten bunun olmasını engelleyecektir. bu da seçimlerde akp’yi sandığa gömmekle mümkündür. halk, akp’nin bir tehdit olduğunu görüp, ona zaten dersini verecektir.

ben bunu söylediğimde sürekli "vay akpci, yobaz, cumhuriyet düşmanı" şeklinde karşılıklar aldım. halbuki ben akp’yi hiç bir şekilde savunmamışım -ki savunulacak yerleri yok değildir- ben akp yönetimini ekonomik veya sosyal yönden eleştirmiş veya savunmuş muyum? hayır. tersine bir çok noktada yerden yere vurmuşum akp’yi... meclisin cumhurbaşkanını seçememesini tamamen akp’nin suçu olarak nitelemiş bir insanım ben. akp’nin dini siyasete alet etmesine çevremde en çok karşı çıkanlardan biri de benim. akp’nin herhangi bir ideolojiye sahip olmadığını, ordan burdan toplama adamlarla bişeyler yapmaya çabaladığını da ben söylüyorum, üstüne ihtilal ürünü bir parti, yakında dağılır diye de ben diyorum.

liberal demokrat çizgideki insanlarla akp yönetimini tartıştığımda ve "aslında akp demokratik yollarla ilerliyor" dediğimde "zamanında dini siyasete alet eden, şimdi de demokrasiyi kendi siyasetlerine alet eden insanlar bunlar" şeklinde karşılıklar aldım. ya ben akp’ye ilişkin iyi veya kötü bir şey demiş miyim? hayır. ben sadece akp’nin bir meselede son derece demokratik hareket ettiğini anlatmaya çalışmışım, her meselede böyle değil ki. veya akp’nin demokrasiye aykırı düşmeyerek kendi istediklerini yaptığını belirtmişim. yalan mı? değil. her ne kadar kötü bir şey de yapıyor olsalar demokrasiye aykırı yapmıyorlar bunu... geçelim..

akpli insanlarla yaptığım tartışmalarda da hep chpli yaftası yapıştırıldı bana. dediğim aynen şu: "siyaset uzlaşma işidir, akp cumhurbaşkanını uzlaşamamazlık yüzünden seçemedi" diyorum.. "vay sen de chp’lisin, siz antidemokratsınız, vs, vs.." lan chp gerçekten sosyal demokrat olsa ben zaten chp’li olurum. değil diye ben chp’yi eleştiriyorum zaten. ayrıca akp’den başka bir tek chp mi var? başka ideoloji mi yok? -ki akp de, chp de herhangi bir ideolojiye sahip partiler değil ki- neyse böyle işte bunu da geçelim..

sosyalistlerle akp’yi tartıştığımda daha bi gariptir durum. onlar her şeye muhalif. "akp şurada şöyle bir hata yaptı ama şurada doğru hareket etti" demeye kalmıyor, "ya bırak akp’yi, bu düzende bizden bi halt olmaz" cevabı; "chp de aslında iddia ettiği gibi sosyal demokrat olsa..." sözümü bitirmeden "ya bırak chp’yi, bu düzende bi halt olmaz" cevabı alıyorum.

veya hrant dink’i savunuyoruz vatan haini, kürtleri savunuyoruz pkkcı, başörtüsünü savunuyoruz gerici olup çıkıyoruz. ben tam tersini düşünürdüm aslında birisi bana gelip hrant dink’i, kürtleri savunursa uzlaşmacı; başörtüsünü, mini eteği savunursa özgürlükçü derim ben.

böyle işte, bu daha uzar... hasılı, oturup adam gibi bir şey tartışamıyoruz. x’in olumlu tarafını veya y’nin olumsuz tarafını söylediğimizde xci; x’in olumsuz tarafını veya y’nin olumlu tarafını söylediğimizde yci olup çıkıyoruz.

sonuç olarak;
(bkz: x in de y nin de amına koyim size bişey olmasın)
hanzala
genelde ikili tartışmalarda ortaya çıkan, kendi kafandan karşısındakine bir kılıf geçirip sonra da o kılıfla savaşma tuhaflığıdır.

hiç olmaması gereken cahilce bir tutumdur. kırıcı ve rencide edicidir.
schumi
ikili tartışmalarda karşıdakini bir kalıba sokan insan karşıdakinin ne dediğine bakmaz, kafasında karşıdakini otutturduğu kalıpla tartışır. aslında tartıştığı kişi ben değilim, kafasında oluşturduğu kalıp. saflıktır.
aram1
insanları bir takım kalıplara sokmanın bir anlamı yok...
insanları sevmek ve kendin için istediğini, herkes için istemek..

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol