kumandayı posetiyle kullanan insan modeli

kendi parasıyla almıştır. hatta kart liminitini kanırtarak 12 taksit yaptırmış olması da muhtemeldir.
anlayışla karşılamak gerekir. ilk ayları atlattıktan sonra normale dönmesi ümit edilir.

(bkz: bunu yapsa yapsa ancak bir türk yapar)

yapılan bir istatistikte, kumanda etrafındaki poşeti çıkarmayan insanların cep telefonları kontrol edilmiş ve hepsinin ekranlarındaki plastik şeffaf bantların aynen alındığı günkü gibi durduğu tespit edilmiştir.

(bkz: götten haberler)

korkarım..
(bkz: babaanne)

yeni alınan cep telefonunun ekranında bulunan ince, koruyucu naylonu 1 ay boyunca çıkarmayan kişiylede kan bağı olma olasılığı yüksektir bu şahısın

(bkz: türksün di mi)

bilgisayar klavyesine de poşet sarması gerekn insan modelidir.

kaderin cilvesidir.
zira köfteyi çatal ile ikiye bölmek gibi bir uygulamaya sahip olan nadir milletlerden necip türk milletinin bu konu ile ilgili çözümü tepkiyle değil takdirle karşılanmalıdır.

tarihi surların, harabelerin içine sıçan, bira şişelerini bırakan,kıran parçalayan,içinde ateş yakan biz, kıçı kırık 5 liralık kumandayı da ömür boyu muhafaza etmek üzere sarıp sarmalayan, gözü gibi bakan yine biz. kültürel çeşitlilik mi diyorlar buna yoksa mallık mı ben bilemedim.

bir de poşeti yırtan çocuğuna kızan ve hemen kumandayı alıp yeniden sarıp sarmalayan modelleri vardır. onlar daha korkunçtur.

bu kişi olsa olsa aldığı arabanın koltuk poşetlerini 6 ay sökmeyen adamın kuzeni yada ekürisidir. aldığı materyalin hiç eskimeyeceğini yada kıçından yada parmaklarından değerli olduğunu düşünen tiplemelerdir bunlar.

bu sebeptendir ülkemizde cep telefonu için naylon poşetler üretilmiştir. düğme ile parmak ucu arasında bi naylon olmalı. yoksa basmaya kıyamıyoruz milletcek.

kullanımı oldukça rahatsız edici ve zorlaştıran olaydır. kullanabileni alkışlıyorum.

aman tuşları silinmesin,eskimesin diyerekten bir takım insanların giriştiği eylem.bir de sarıp sarmalayan,üzerini bantlarla kaplayan insanlar da vardır.anlamını çözebilmiş değilim.