angelus

rocco nun bu istek kar?ysynda duygulanyp, istek yapan arkadaslari cekime goturmesi ve hemen akabinde "madem bu kadar seviliyorum bi guzellik daha yapayim" diyerek cekime giden arkadaslarla birebir, canli canli birkac sahne cekip hepsinin gonullerine taht kurmasi ile nihayetlenecek olan aktivite.

sozluge erisiminin mumkun olmadigi durumlarda, akla gelen bilgiyi heba etmemek icin uygulanan, "su ipi bagliyayim parmagima, eve gidince itina ile yazarim sozluge" manasina gelen bir cesit rituel.

kisilik bolunmesi yasayan bireyin, zaman icerisinde kendisine yakin hissettigi diger benligi ile duygusal bir platformda bir araya gelip gerceklestirebilecegi hadise.

bahtsiz olan bedavi mi, yoksa kutup ayisi mi, seklinde bir kez daha dusunmeye sevk eden atasozudur. zira soguk iklim kosullarinda yasamaya alismis bir kutup ayisi’nin +50 derece seks yapmasi onun icin bir sans degil aksine sonuclari dusunulmemis, hayvan haklarina aykiri bir iddiadir.

evet. alkolsuz icecekler diyarinin bir numarali seri basidir kendisi, su olarak kullanilmasinda hic bir sakinca yoktur ta ki dus felan alinmadigi surece.

guzel mi degil mi hala karar veremedigim hayko cepkin parcasi. devam ediyorum dinlemeye karar verecem zamani gelince elbet.

dunya gozu ile canli canli gorunce pek de onemi kalmayan hadise.

aileyle birlikte yapilan pazar kahvaltilarinin temel diregidir, dahil oldugu ortama mutluluk ve huzur yayar.

entryi yazma aninda goze hos gorunen. lakin yazdiktan bir kac gun sonra es kaza tekrar okuma firsati bulundugunda yazilan entrynin o kadarda guzel olmadi hatta bi boka benzemedigini anlayip yuzu kizaran bireyin bir hirsla yapmaya kalkistigi lakin oy fasatilesinin buna izin vermemesi ve bireyin girdigi entrysini tekrar okuyup "lan o kadarda kotu degilmis be" deyip berbat oyu verme isteginin yerini, kendi entrysine karsi besledigi sevkat duygusunun almasi ile nihayetlenebilecek olan duygu karmasasi.evet.

-ben baskasina asik oldum fikret.
-bir ben var bende benden iceri, ona asik olmayasin ?
-efendim ?
-gule gule.

beraberliklerinin 20. yili dolayisiyla, 20 agustos 2005 cumartesi gunu harbiye cemil topuzlu acikhava tiyatrosunda konseri olacak gruptur.

once ogrenilecek dil de cevrilmis bir film tedarik edilir
-ki tercihen almanca- film alt yazili olmayacagi icin ilk donemler de o dili bilen esden, dosttan kelimeleri size tercume etmesi icin yardim istenir, ilerliyen gunlerde konusmalar yavas yavas dimaginiza yerlesecegi icin filmi artik tek olarak izleyip, kelime hazinenizi genisletip, arsivde bulunan diger filmlere gecebilirsiniz.

"her turlu dandik urunu bir milyona satayim surumden kazanayim" kaygisi ile yola cikan genc mutesebbisin, tl ve ytl birimleri arasinda bir fark gozetmemesinden oturu ticaret hayatinin daha baslamadan icinde patlamasi ile nihayetlendirdigi hadise.

beden dersi haricindeki butun dersleri asmis ogrenci modelidir, deliler gibi fizik, kimya, matematik calistiklari icin duran topa nasil vurulur, tac nasil kullanilir, gol nedir bilmezler, derler ki bu sebebten dolayi top oynayan diger ogrencilere karsi icten ice kin beslerler, omurleri boyunca bunun ezikligini yasarlar.

anket - anketor

guzide bir elvis presley parcasi. soyle ki;

well, since my baby left me,
i found a new place to dwell.
it’s down at the end of lonely street
at heartbreak hotel.

you make me so lonely baby,
i get so lonely,
i get so lonely i could die.

and although it’s always crowded,

you still can find some room.
where broken hearted lovers
do cry away their gloom.

you make me so lonely baby,
i get so lonely,
i get so lonely i could die.

well, the bell hop’s tears keep flowin’,
and the desk clerk’s dressed in black.
well they been so long on lonely street
they ain’t ever gonna look back.

you make me so lonely baby,
i get so lonely,
i get so lonely i could die.

hey now, if your baby leaves you,
and you got a tale to tell.
just take a walk down lonely street
to heartbreak hotel.

ghostbusters!

if there’s something strange in your neighborhood
who you gonna call?
ghostbusters!
if there’s something weird and it don’t look good
who you gonna call?
ghostbusters!

i ain’t afraid of no ghost
i ain’t afraid of no ghost

if you’re seeing things running through your head
who can you call?
ghostbusters!
an invisible man sleeping in your bed
oh, who you gonna call?
ghostbusters!

i ain’t afraid of no ghost
i ain’t afraid of no ghost

who you gonna call?
ghostbusters!
if you’re all alone, pick up the phone
and call
ghostbusters!

i ain’t afraid of no ghost
i hear it likes the girls
i ain’t afraid of no ghost
yeah, yeah, yeah, yeah

who you gonna call?
ghostbusters!
if you’ve had a dose of a freaky ghost
you’d better call
ghostbusters!

let me tell you something
bustin’ makes me feel good

i ain’t afraid of no ghost
i ain’t afraid of no ghost

don’t get caught alone, oh no
ghostbusters!
when it comes through your door
unless you just want some more
i think you better call
ghostbusters!
ow!

who you gonna call
ghostbusters!... gibi bir saundtracki vardir ki ghostbusters 1 de gorulen doughboy un ulkeyi kotu hayeletlerden kurtarmak icin ozgurluk anitina dogru ilerledigi sahnede dinlenmesi ayri bir tat verir izleyicilere.

saundtracki ile beni benden almis olan filmdir, bill murray olsun,sigourney weaver olsun,dan aykroyd olsun her biri nesemize nese katmistir ilki 1984, ikincisi 1989 yilinda cevrilmistir. tabii kisaca deginmek gerekirse birde cizgi film versiyonu vardir ki bi boka benzemez goril felan vardir karakterler icerisinde ama izlemedik mi izledik tabii.

uretim itibari ile duvara asilmasi gereken, birbirinden degisik dizayni olmasina karsin genelde yuvarlak formda olanlari kullanilan, zamanin biran once gecmesini diledigimiz anlarda vicdan azabi gibi gecmemek icin direnen, yaptirim kuvveti oldukca yuksek olan mekanizma.

msn messenger oturumunu acmak isteyen, lakin kah baglanti yavasligi olsun, kah msn’nin kendi ic problemleri olsun bir turlu gerceklesmeyen oturum sebebiyle, "ha acildi, ha acilacak" derken deliler gibi donup duran logonun azizligine ugrayan bireyin kendinden gecmesi ile vuku bulmasi mumkun hadise.