23 kasım 2022 düzce depremi

independence
istanbul'dan da son derece siddetli hissedildi bu deprem. henuz uyumamistim ve oturdugum koltuk saga sola yana arkaya sallanmaya basladi. asagidan yukari bir vurus degildi, sagdan sola bir yaylanis seklindeydi. can kaybi olmamasi en buyuk tesellimiz elbette. hattta celal şengör hoca bu depremin tum jeologlarin tahminlerini altüst ettigini soylemis fatih altaylı'ya ve ailesi ile birlikte istanbul'dan derhal tasinmasini siddetle onermis.

alakali metin su;

Ve tabii ki, Celal Şengör ile konuştum.

Avusturya'dan Türkiye'de olan biteni yakından izliyordu.

Geceden beri tüm verilere ulaşmaya çalışıyordu.

“Bana biraz süre ver” dedikten sonra geri aradı ve anlattı.

Yazacaklarım dünyanın en önemli jeologlarından birinin ve Kuzey Anadolu fayını inceleyen uluslararası ekibin Naci Görür'le birlikte üyesi olan bir Türk jeoloğun görüşleridir.

“Fatih, bu deprem müthiş kötü bir haberdir. Bu deprem Kuzey Anadolu fayının hareketinin tüm jeologlar tarafından tam olarak anlaşılamadığının göstergesidir. 22 yıl içinde Düzce'de ikinci bir deprem bu. Oysa herkes Düzce'nin gerilimini boşalttığını ve uzunca bir süre ciddi bir deprem olmayacağını düşünüyordu. Öyle olmadığını gördük.

Bunun anlamı şu.

İstanbul depremi bayağı yakınlaşmış.

Stres birikimi had safhaya yaklaştı.

Naci Görür'ün dediği doğru. Bolu Dağı'na doğru da bir deprem bekleyebiliriz. Ama orada 1944 yılında bir deprem oldu. Stres var ama çok büyük bir depreme yol açacak kadar değil.

Asıl stres birikimi Batı'ya doğru oldu.

Yani Adapazarı, Gölcük ve İstanbul.

İstanbul'u bir kez daha uyarıyorum. Ve belki bundan sonra bir kez uyarma fırsatımız dahi olmayabilir. Sana tavsiyem İstanbul'dan, şehir içindeki evinden taşın. O kadar hazırlıksızız ki, bir doğalgaz boru hattının kırılması bile yeter. Taşın çünkü Fatih'siz bir hayat istemiyorum.”

Celal Şengör'ün söyledikleri bunlar.

İster umursayın, ister umursamayın…

kaynak;

https://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli-1001/3541251-celal-sengor-bu-cok-kotu-bir-haber
galahad
Merkez üssü gölyaka ilçesi. Şiddeti 5.9 ama hissedilen çok daha fazlaydı.
Düzce'de merkeze bağlı bir köyde yaşıyorum. Gece 4 gibi gözlerimi açtığımda önümden ufak dolapların yürüdüğünü hatırlıyorum. Yatak da hareket halideydi ama şu an depremden aklımda kalan tek şey o masa ve dolapların hareket etmesi. Aynı zamanda çıkan *zangır zangır* bir ses. Uykulu halimle ne yapacağımı şaşırdım. Hemen pencereye yöneldim. Bizim evin ikinci katına dışarıdan merdiven çıkıyor, o merdiven de benim penceremin altında olduğundan hasarsız indim. Ardından tekrar içeri girip ablamı aradım. Çığlık atıyordu ama karanlıkta nerede olduğunu bulmakta zorlandım. Ben onu bulana kadar zaten deprem bitti.
Anlık can haliyle mi desem uyku sersemliği mi desem, pencereden inme fikri nasıl aklıma geldi hala anlayamıyorum. Hiçbir şey de hatırlamıyorum. Ben ayağa kalktığımda sağa sola çarpmadım. Çünkü odam ufak ve çoğunlukla yatakta kaldım sonlara doğrı çıktım.

Öyle bir deprem geldi geçti. Bunun biraz daha fazlası eminim etrafı cehenneme çevirirdi. Annemler 99 depremiyle bunu kıyasladığında, bu depremi daha ürkitücü buluyor. Sebebi yatay biçimde bir sallantı olması galiba. Çok sağa sola gittik. Tabaklar falan her şey kırıldı gitti.

Neyse ki kimsede bir şey yok. ŞUNu da son son belirteyim, öyle bir deprem ki can kaybı yaşatacak kadar uzun sürmedi ama insanları tabiri caizse altına ettirdi. Hani bir tık daha fazla olsa yıkılmalar olurdu ama o seviyeye gelmeyip, ancak bu kadar şoka sokullabilirdi.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol