sezai karakoç’un fransa ’nın tunus’u işgalini konu edindiği ve beş yaşındaki bir kız çocuğu edasıyla kaleme aldığı mükemmel şiirlerinden birisidir.
kırmızı kiremitler üzerine yağmur yağıyor 
evimizin tahtadan olduğunu biliyorsunuz 
yağmur yağıyor ve bazı tahtalar vardır 
suyun içinde gürül gürül yanan 
dudağımı büküyorum ve topladığım çalıları 
bekçi halilin kız kardeşinin oğluna ait 
daha doğrusu halasından kendisine kalacak olan 
arsasındaki yıkık duvarın iç tarafına saklıyorum 
hiç kimsenin bilmesine imkan yok 
imkan ve ihtimal bile yok sizin bilmenize bay yabancı 
ve yağmur yağıyor ben bir şeyler olacağını biliyorum 
ellerime bakıyorum ve ellerimin benden bilgili 
bir hayli bilgili olduğunu biliyorum 
bilgili fakat parmaklarım ince ve uzun değil 
sizin bayanınızınki gibi ince ve uzun değil 
annemi babamı karıştırmayın işin içine 
inanmazsınız ama onların şuncacık 
şuncacık evet şuncacık bir alakaları bile yok 
sizin def olup gitmenizi istiyorum işte o kadar 
ali de istiyor ama söylemekten çekiniyor 
halbuki siz insanı öldürmezsiniz değil mi? 
gidiniz ve öteki yabancıları da beraber götürünüz 
tuhaf ve acaip şapkalarınızı da beraber götürünüz emi 
boynunuzdaki o uzun ve süslü şeritleri de 
kirli çamaşırları tahta döşemelerin 
üzerinde bırakmamanızı yalvararak istiyeceğim 
yalvararak istiyeceğim diyorum medeni adam 
siz bilmezsiniz size anlatmak da istemem 
kardeşim ali gömleğinizi mutlaka giyecektir 
halbuki ben bay fransız sizin gömleğinizi 
hatta matmazel nikolun o kırmızı ipekli gömleğini 
hani etekleri şöyle kıvrım kıvrımdır ya 
bile giymek istemem istemiyeceğim 
evimizin tahtadan olduğunu biliyorsunuz 
kibrit gibi iç içe sıkışmış tahtadan 
hem şu bildiğiniz usule de lüzum yok 
tepesi demir askerleriniz babamı alıp götürmeseler 
o zaman siz görürsünüz bay yabancı 
ağaçların tepesine çıkabileceğimizi 
ben ve kardeşim alinin anlayabileceğinizi umarım 
siz uyuduktan sonra odanıza girebileceğimizi 
-ben bunu ispat edeceğim- 
hani sizin şu yüzü kurabiye bir bayanınız var ya 
beyaz ve yumuşak 
hani tepesinde ikisi kısa biri uzun üç tüy var 
onu siz başka yerlerden getiriyordunuz 
sayın bayanınızın gözleri çakmak çakmak yanıyordu 
siz ötekini bay yabancı gizli gizli öpüyordunuz 
elinizle onu belinden tutuyordunuz sonra öpüyordunuz 
siz bizi görmüyordunuz 
biz ağacın tepesinden seyrediyorduk 
siz onu çok öpüyordunuz 
ötesini söylemiyeceğim bay yabancı 
ben siz belki bilmezsiniz on yaşındayım 
annem böyle konuşmak ayıptır dedi 
annem o kadına şeytan diyor 
bizim kediler de ona tuhaf tuhaf bakıyorlar 
siz şeytanı çok seviyorsunuz galiba bay yabancı 
siz şeytanı niçin bu kadar çok öpüyorsunuz 
kabul ediyorum sizinki bizimkinden daha güzel 
ama bizimki sizinkinden daha efendi daha utangaç 
onu hiç görmedim o bize hiç gelmiyor 
hele yağmur onu hiç deliğinden çıkarmıyor sanıyorum 
ben yağmuru çok seviyorum bay yabancı 
sizin ıslak saçlarınızı hiç sevmiyorum 
tunusluların saçlarına benzemiyor sizin saçlarınız 
bizim saçlarımıza benzemiyor sizin saçlarınız 
ben karayım beni de amcamın oğlu seviyor 
sizin o kadını sevmiyor süleyman 
süleyman benden başka kimseyi sevmiyor 
ben de onu seviyorum 
onu ve bizim evi seviyorum 
bizim evin her tarafı tahtadandır 
ayrıca matmazelin üzerine 
bir akrep atabileceğimi de düşünün 
tam karnının beyaz yerinden tutarsanız bir şey yapmaz 
ama onu matmazel bilmez ki o tam kuyruğundan tutar 
sizin matmazel bir ölse siz onu bir daha göremezsiniz 
halbuki bizim ölülerimizi teyzem görüyor 
onlarla konuşuyor onlara ekmek veriyor 
onlar ekmek yiyor anladın mı bay yabancı 
matmazel bir ölse ona kimse ekmek vermez 
onun için gidip şapkalarınızı da beraber götürün 
melekler bir demir parçasının üzerine oturmuşlar 
her biri bir damla atıyor aşağıya 
işte yağmur bunun için yağıyor 
ben bunun için yağmuru seviyorum 
yağmur bizim için yağıyor 
çalılar için süleymanın tabancası için 
kalkıp gidin kırmızı kiremitler üzerine 
bizim tahta evin üzerine yağmur yağıyor .
                    ötesini söylemeyiceğim
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

