yasmin levy

1 /
sabina
yasmin levy ve vengo filminde arrinconamela parcasinin caldigi sahnedeki beyaz elbise giymis kadin bana tony gatlif’in armaganidir. ablamin cok onceden soyledigi benim de dikkate almadigim, sonradan "bak ne buldum?" deyip, gurur icinde siritip wmp’nin play tusuna basmamin üstünden en fazla bes saniye gecmesiyle, ablamin gelip kafama vurarak "yasmin levy bu, gerizekali! ben sana soylemistim bunu zaten." demesiyle, benim aklimin sasmasiyla- ablam bunu mu dinliyormus vay be!ben onu hande yener dinler saniyordum-, farkli olma hissimin yerle bir oldugu ani yasamama sebep olmuş kadindir.
videolarina allah razi olsun youtube’dan diyerek besmele cekerek suradan ulasabiliriz:
http://www.youtube.com/watch?v=zbz7cfnrfui&mode=related&search=
http://www.youtube.com/watch?v=xxim_lnqpcm&mode=related&search=
mare crisium
naci en alamo ibaresini ilk duyduğumda naci adında endülüs bi flamenkocu filan sandığım, sonrasında ise jerusalemli sevgili yasminimiz ağlayan ve ağlatan, insanın içini acıtan, muhteşem, eğitimsiz, ve belki de büyüleyiciliğini bu eğitimsizliğine borçlu olan sesiyle nassii en alamoooooo dediğinde bi şarkı olduğunu anladığım ve ölüyoruuum bittiiim gibi garip şekilde hayranlığımı dile getirdiğim muhteşem ağıtı söyleyen kadın..
angelus
hani böyle sabah kalkarsınız da ağzının içerisinde bir kuruluk, sevimsiz bir tat vardır ya, gider dişinizi fırçalar, yüzünüzü yıkar kendinize gelirsiniz. rahatlarsınız. bi duş alırsınız sonra, ılık ılık. dışarıya çıkarsınız akabinde, dışarda leziz bir hava vardır, kuşlar felan cıvıldar, güneş teninizde dolaşır, anlamsız bir huzur kaplar benliğinizi. bi tane simit alırsınız, bi bakmışsınız boğazdasınız. simitleri parça parça martılara atarken hayatın ne tuhaf olduğunu ve vapurları düşünürsünüz, aynı anda dudaklarınızdan gayri ihtiyarı bir ohş nidası yükselir gökyüzüne doğru. bu nidanın ta kendisidir bu hatun. evet.
nekropsi
yasmin’in sesini bir duyan bir daha asla unutamaz denmiş resmi internet sitesinde… doğru söze ne hacet!

kimdir peki yasmin levy?

23 aralık 1975’te "şehri mukaddes" kudüs’te doğan yasmin levy, kökleri 15. yüzyıla kadar giden judeo-ispanyol kültürü ve ladino müziği ile sefardik araştırmalarda bir öncü olarak tanımlanan babası yitzhak levy sayesinde henüz çocukluğunda tanıştı.

müzik kariyerine flamenko söyleyerek başlayan sanatçı, ladino dili ve kültürünün yok olması tehlikesi karşısında kendisini bir sorumluluk beklediğini fark ettikten sonra sefarad şarkılarına yöneldi ve repertuarının kaynağını babasının çalışmaları oluşturdu.

levy, özü ve oluşumu bakımından evrensel değerler taşıyan ancak belli bir cemaate hapsolmuş ladino müziğini ortadoğu’daki diğer kültürlerin müzikleri ile harmanlayarak, ele aldığı müziği ve dolayısıyla kültürü küçük bir kaynaktan alıp daha geniş denizlere yöneltme imkanı buldu. sanatçı anılan "füzyon"u israil, ispanya, türkiye, paraguay ve iran’dan müzisyenlerle çalışarak elde etti. gitar, ud, perküsyon, darbuka, arp, kontrbas, klarnet, kanun, ney, zurna, zil gibi farklı kültürlerin enstrümanlarının tınılarını, sahip olduğu harika ses ve yorum kabiliyeti ile birleştirerek müziğine "artı değer" katmayı bildi. böylelikle hem sefarad kültürünün korunmasına katkıda bulundu hem de bu müziğin çok-kültürlü ve bu nedenle daha sağlam bir şekilde "insanlık kültürü"ne eklemlenmesini sağladı.

albümleri:

• 2004: romance & yasmin
• 2005: la judería
• 2006: live at the tower of david, jerusalem
• 2007: mano suave



ne diyelim. dağılarak dinliyoruz efendim.
1 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol