confessions

ankakusu

- Yazar -

  1. toplam entry 7682
  2. takipçi 1
  3. puan 129300

türkiye

ankakusu
ulkem, vatanim, yurdum...
sevdigim anadolum...

1923 yilinda mustafa kemal onderliginde kurulmus olan cumhuriyetle yonetilen osmanli gibi buyuk bir imparatorlugunun varisi ulkem.
ataturkun olumunden sonra bir trenin harekete gectigi gibi hizlanarak ileri olmasi gerekirken geriye dogru giden goz bebegim...
50 ve 60larda amerikan hayranligina kapilan ’kucuk amerika’ olmak icin herseyi yapan ulkem.
70lerde sag-sol diye ayrilan, bolunen neredeyse ic savasin esiginden donen fakir ama gururlu ulkem.
80’lerde durulan sakinlesen vatanim. asala teroru bittikten sonra her ne hikmetse hemen pkk teroru ile huzurlu bozulan vatanim.
90’larda turgut ozal ile hizla degisen ve gelisen ulkem.
2000’lerde ise avrupa yoluna, insan haklari adina gerekli duzenlemeleri hayata gecirmeye calisan, kurt kardeslerimize hic olmadigi kadar hak taniyan bunun karsiligini protesto, tas ve sopalarla alan garip ulkem.
isvicrede ’turkiye soykirim yapmadi demek suc teskil ediyor ve buna kimse sesini cikarmiyorken, turkiyede sadece orhan pamuk denen baska kitaplardan bolumler asiran aydin yazar!!!, dogru olmayan bir seyi soylemesi uzerine dava acilmasi her nedense insan haklarina aykiri olan bassiz ve bahtsiz ulkem.
kardesin kardesi vurdugu bir ulke oldu benim ulkem. siddetin normal karsilandigi, bilmem ne evleri ve televizyon kulturu ile gitgide yozlasan halka, millete sahip ulkem. evet bu yonlerden amerika olmayi basarmisiz bravo bize, ne mutlu bize...
70li yillardaki sag-sol bolunmesini istiyormus gibi gorunen hizla bu yolda ilerleyen bunun yanina laik-gerici cekismesi ve turk-kurt gerginligi ile susleyecekmis gibi bir hali olan ulkem.
osman baydemir denen sahsiyete basbakanmis gibi tavir sergilemesini goz yuman aglanacak hali olan ulkem.
eger demokrasi denen sey osman baydemirleri ortaya cikaracaksa, oyle demokrasi olmaz olsun. hem anlamadigim vatan hainligi ne zaman demokrasi ne zaman insan haklari denen sey olmus?
bu olsa olsa hayvan haklari olur.
yukselen turk millyetciligine ocu gibi bakildigi, ki bu duruma kismen hak veriyorum, ama her ne hikmetse yukselen kurt milliyetciliginden kimsenin bahsetmedigi paradoks dolu ulkem.
su bir gercek ki bu ulkeyi irkci olmayan milliyetcilik bolmez... bolse bolse asiri kurt milliyetciligi boler.

dunya gucu olma potansiyeli olan bir ulkede yasadigimizin farkina varmamaiz gerekiyor. tabi bu yol icin sag-sol, laik-gerici, turk-kurt, alevi-sunni, dindar-ateist cekismelerini zorda olsa bir kenara birakmamaiz gerekiyor. sunu herkes iyi bilsin ki turkiye denen bu gemi batarsa sadece solcular veya sagcilar veya her hangi bir topluluk batmaz... cerkeziyle, laziyla, kurduyle, ceceniyle, arabiyla, rumuyla, ermenisiyle, bosnagiyla, arnavuduyla, maciriyla, turkuyle ve aklima gelmeyenen tum renkleriyle butun herkes... hepimiz batariz.

aklimizi basimiza devsirelim. en azindan istedigim, korkmayin cok buyuk bir sey degil, bilgi sozluk icersinde bir olalim, parcalanmayalim herseye hosgoru ile yaklasalim.
fikir ayriliklari olacaktir fakat insan olan bir fikiri begenmesede onu hos karsilamalidir. cunku en azindan yaradilani sevmelidir yaradandan oturu...

elia kazan

ankakusu
elia kazanjoglous

doğum tarihi - 7. eylül 1909
doğum yeri - kayseri, türkiye

türkiye’de yaşayan ermeni kökenli anne-babanın oğlu olarak elia kazancıoğlu adıyla istanbul’da dünyaya geldi. dört yaşındayken de ailesiyle birlikte abd’ye geçti. kazan koleji bitirdikten sonra, tiyatro oyuncusu olmak isteğiyle 1930 yılında yale scool of drama’ya yazıldı. iki yıl sonra lee strasberg’in group theatre topluluğuna katıldı. 1934’de komünist partiye giren kazan, strasberg’i tiyatro müdürlüğünden almak isteyen yerel komünist partisi’nin strasberg’e karşı başlattığı entrikalara katılmayınca 1936’da partiden atıldı.

kazan daha fazla insana ulaşmak için sinemaya yöneldi. anatole litvak’ın yönetimi altında çekilen ’city of conguest’ filminde oyuncu olarak rol aldı. öok sayıda belgesel çekti ve broadway’de çalıştı. kazan 1945 yılında ilk uzun metrajlı filmi ’a tree growns in brooklyn’i çevirdi. iki yıl sonra çevirdiği ’gentleman’s agreemnent’ üç oscar’la ödüllendirildi. kazan, 1947 yılında cheryl crawford ile birlikte actors studio adlı kendi aktörlük okulunu kurdu. ilk öğrencisi marlon brando’nun üne kavuşmasını sağladı.

kazan 1952’de, geçmişinde komünizme bualştığı için ’amerika ’ya karşı çalışmaları araştırma komisyonu’ önünde ifade vermeye çağrıldı ve o zamandan tanıdığı birçok sinema çalışanını ihbar etti. 1954 yaptığı ’on the waterfront’ filmi birçok eleştirmen tarafından kazan’ın kişisel başarısızlığıyla hesaplaşması olarak yorumlandı ve film tam sekiz dalda oscar aldı.

james dean de kazan’ın öğrencileri arasındaydı. james dean, kazan’ın 1955 yapımı ’east of eden’ de oynayarak bir kült figürü olmak payesine erişti.

filmleriyle istediği başarılarına ulaşamayan kazan 60’ların başında roman yazarlığına soyundu. 1998’de ’a life’ adlı otobiyogrofisini yayınlayan kazan, 1998’de ömür boyu şeref oscar’ı ile ödüllendirildi.

filmleri
a tree grows in brooklyn (1945)
gentlemen’s agreement (1947)
pinky (1949)
panic in the streets (1950)
a streetcar named desire (1951)
viva zapata! (1952)
on the waterfront (1954)
east of eden (1955)
baby doll (1956)
splendor in the grass (1961)
a face in the crowd (1957)
america america (1963)

1937 the people of the cumberland
1945 ein baum wächst in brooklyn
1947 boomerang!
1947 endlos ist die prärie
1947 tabu der gerechten
1949 pinky
1950 unter geheimbefehl
1951 endstation sehnsucht
1952 viva zapata!
1953 man on a tightrope
1954 die faust im nacken
1955 jenseits von eden
1956 baby doll
1957 ein gesicht in der menge
1960 wild river
1961 splendor in the grass
1963 die unbezwingbaren
1969 das arrangement
1972 die besucher
1976 der letzte tycoon

1948 oscar für best director:
gentleman’s agreement
1948 golden globe für best motion picture
director: gentleman’s agreement
die faust im nacken - 1955 oscar für best director:

die faust im nacken - 1955 dga award outstanding directorial
die faust im nacken - 1955 golden globe für best director
baby doll - 1957 golden globe für best motion picture
america, america - 1964 golden globe für best motion picture
1987 d.w. griffith award
1996 berliner bär in gold

ödülleri
1955 - en iyi yönetmen oscar’ı - on the waterfront
1998 -yaşam boyu başarı oscar’ı ile ödüllendirildi.

http://nedir.antoloji.com/elia-kazan/

osman baydemir

ankakusu
apo’nun doğum gününe resmi otobüs tahsisi
ferit aslan, dha

makam otomobiliyle pkk’lıların taziye ziyaretine giden ve çatışmada öldürülen pkk’lı teröristlerin cenazeleri için ambulans tahsis eden diyarbakır büyükşehir belediye başkanı dehap’lı osman baydemir, bu kez de servis otobüslerini pkk/kongra- gel terör örgütü lideri abdullah öcalan’ın doğum günü nedeniyle düzenlenen fidan dikme törenine gidenlere tahsis etti.
dehap kadın kolları’nın bu çağrısı üzerine başlarında ‘doğum günün kutlu olsun’ bandajları bulunan ve çoğunluğunu kadınların oluşturduğu yaklaşık 200 kişi, tahsis edilen belediye otobüslerine binerek fidan dikmeye gitti. ellerinde sarı- kırmızı- yeşil renklerdeki bezler ve başlarında bandajlar olan grup fidan dikme töreninde sık sık bilinen apo sloganlarını attı

alinti... calinti...

osman baydemir

ankakusu
bir donem ibnebasinin avukatligini yapmis olan diyarbakir buyuksehir belediye baskani.
etnik kokeni ne olursa olsun sagduyulu davranmasi gereken bu sahsiyet ne yazik ki provokatorlugun en onde gidenidir.
ayrica avrupalilarin neden ankarayi degilde diyarbakira gitmesinin sebebi provokator.

evet dostlar haklisiniz adamin tipinde meymenet yok ki icraatlarindan bir sey bekleyelim.

hacı

ankakusu
ilk bolumuyle yogun tartismalara neden olacagini dusundugum dizi. cunku haci karakteri daha ilk bolumde hakkinda suphelerin bulundugu said i nursi ve nurculugun onemli kitaplarindan biri sozlere acikca bakmistir.
oyle ki sanki sansasyon yaratmasi icin kitabin on yuzu ve kocaman sozler yazisi kamera tarafina dogruydu.

eh bu durumu hos karsilamayacak cevreler cok. bakalim ne olacak.

mustafa kemal öncel

ankakusu
rte’nin ananida al git burdan dedigi ciftci. kendisi kapatmis oldugum bilgisayari bu entryi girmem icin actirmistir bana.

kisa bir sure once izledigim cnn turkte yayinlanan 5n 1k programinin tekrarinda beni kendine hayran birakmis olan sahsiyet.
programa annesi ile birlikte katilan bu kisi konusmasiyla, hareketleriyle gozume girmeye basarmistir. ayrica kendisi 9 basarili eylem/protesto yaptigini belirtmistir. soylesinin basinda cahil oldugunu vurgulasada konusmalari ile bircok ’’aydin’’’dan daha aydin olduguna kanaat getirdigim magdur ciftci.
bugune kadar zaten bir cok eylem yaptigini bildigim bu kisi tahmin ettigim bir olayi acik yureklilikle anlatmistir.

magdur ciftci basbakanin yerine onun ozur dilemesi hususunda sorulan soruya ’’beni zorladilar, o yonde baskilar aldim, evimi devletin guvenlik birimleri sarmis, bana bir cok vaadde bulundular ben hicbirini kaale almadim, ben serefimle yasayan biriyim, basbakani temize cikarman gerek serefini kurtarman gerek dediler, yine direndim lakin beni ve dolayisiyla ailemi tehdit edince ozur dilemek zorunda kaldim’’ dedi.

(sozlerini tam olarak hatirlamiyorum lakin sozun ozu bu idi.)



332 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol