mehmet akif ersoydan:
gecmisten adam hisse kaparmis...ne masal sey!
bes bin senelik kissa, yarim hisse mi verdi?
tarih’i tekerrur diye tarif ediyorlar;
hic ibret alinsaydi, tekerrur mu ederdi?
mustafa kemal ataturk’un kasap olmadigi apaçik ortadir. efendi hazretleri kasap demeyi neye dayanarak söylemis ayrica merak konusudur.
ataturk mu sürmüs onca insani?
ataturk mu sürmüs onca insani?
programin reytinginin tavan yapacagina isarettir.
kucuk seylerle mutlu olabilen halkimiz varsa ne mutlu bize. ama burada, kucuk seylerle mutlu olmayi biraz abartmisiz gibi geldi bana.
(bkz: trabant)
ruhuna el fatiha okumayi bilmeyenlerin yaptigini zannettigim olay.
(tabi eger musluman degilseniz fatihayi okumamak normaldir. ama bu bile olunun ardindan alkis tutma yanlisini hafifletmez)
(tabi eger musluman degilseniz fatihayi okumamak normaldir. ama bu bile olunun ardindan alkis tutma yanlisini hafifletmez)
ulu onderin o gunun munasebetiyle yapmis oldugu su konusma:
“bugün sovyetler birliği dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir. bu dostluğa ihtiyacımız vardır. fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. tıpkı osmanlı gibi, tıpkı avusturya, macaristan gibi parçalanabilir, ufalanabilir. bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilir. dünya yeni dengeye ulaşabilir. işte o zaman türkiye ne yapacağını bilmelidir... bizim bu dostumuzun idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. hazırlanmak lazımdır. milletler buna nasıl hazırlanır? manevi köprülerini sağlam tutarak. dil bir köprüdür... inanç bir köprüdür... köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz. onların (dış türklerin) bize yakınlaşmasını bekleyemeyiz. bizim onlara yaklaşmamız gerekir...” demiştir.
sovyetler yikilali yillar oldu atam, biz hala senin dediklerini hayal edenlere fasist gozuyle bakiyoruz.
ankaramiz senden sonra insiyatifi eline almayi birakti atam... daha dun bagimsiz olmus kardeslerimizden yavsama bekliyoruz.
senin dedigin koprulerin hicbirini kurmadan, ’yahu bu turki cumhuriyetler bize soguk davraniyor, bizi kendinden gormuyor’ diyoruz.
bizlerin onlarla dili bir, inanci bir, ozu bir derken birak onlarla munasbetlerimizi kendi icimizde bolunduk be atam.
sen bize, hazir olun bagimsizlik gunune demissin, biz o gun ne yapacagimizi bilemedik felegimizi sasirdik be atam.
turki cumhuriyetler bagimsiz olurken sirittik sadece sirittik... ulkenin orasini burasini tezgahlarken sirittik... birileri kirmizi cizgilerimizin icine ederken sirittik...
imf’den para dilenirken sirittik... ab’den gun almak icin sirittik...
sirittik be atam, hemde pismis kelle gibi sirittik...
ne demis neyzen tevfik:
turk milleti gariptir
her lafi kaldirmaz
ibne dersin kizar da
sikersin aldirmaz
iste atam halimiz bu. lafla peynir gemisi yurutmeye calisiyoruz ama yurumuyor iste...
agzimiz aciliyor ama acilmakla kaliyor iste...
halimize uzuluyoruz ama uzulmekle kaliyor iste...
kemiklerini sizlattigimiz biliyoruz ama bildigimizle kaliyor iste...
atam, biz sana layik olamiyoruz, olamamakla kaliyor iste...
“bugün sovyetler birliği dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir. bu dostluğa ihtiyacımız vardır. fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. tıpkı osmanlı gibi, tıpkı avusturya, macaristan gibi parçalanabilir, ufalanabilir. bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilir. dünya yeni dengeye ulaşabilir. işte o zaman türkiye ne yapacağını bilmelidir... bizim bu dostumuzun idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. hazırlanmak lazımdır. milletler buna nasıl hazırlanır? manevi köprülerini sağlam tutarak. dil bir köprüdür... inanç bir köprüdür... köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz. onların (dış türklerin) bize yakınlaşmasını bekleyemeyiz. bizim onlara yaklaşmamız gerekir...” demiştir.
sovyetler yikilali yillar oldu atam, biz hala senin dediklerini hayal edenlere fasist gozuyle bakiyoruz.
ankaramiz senden sonra insiyatifi eline almayi birakti atam... daha dun bagimsiz olmus kardeslerimizden yavsama bekliyoruz.
senin dedigin koprulerin hicbirini kurmadan, ’yahu bu turki cumhuriyetler bize soguk davraniyor, bizi kendinden gormuyor’ diyoruz.
bizlerin onlarla dili bir, inanci bir, ozu bir derken birak onlarla munasbetlerimizi kendi icimizde bolunduk be atam.
sen bize, hazir olun bagimsizlik gunune demissin, biz o gun ne yapacagimizi bilemedik felegimizi sasirdik be atam.
turki cumhuriyetler bagimsiz olurken sirittik sadece sirittik... ulkenin orasini burasini tezgahlarken sirittik... birileri kirmizi cizgilerimizin icine ederken sirittik...
imf’den para dilenirken sirittik... ab’den gun almak icin sirittik...
sirittik be atam, hemde pismis kelle gibi sirittik...
ne demis neyzen tevfik:
turk milleti gariptir
her lafi kaldirmaz
ibne dersin kizar da
sikersin aldirmaz
iste atam halimiz bu. lafla peynir gemisi yurutmeye calisiyoruz ama yurumuyor iste...
agzimiz aciliyor ama acilmakla kaliyor iste...
halimize uzuluyoruz ama uzulmekle kaliyor iste...
kemiklerini sizlattigimiz biliyoruz ama bildigimizle kaliyor iste...
atam, biz sana layik olamiyoruz, olamamakla kaliyor iste...
dunyaca unlu kazak sair. ayrica kazakistanda milletvekilidir.
(...)"-ben atatürk konseptinin yolundayım. atatürk, çok zeki, dirayetli bir şahsiyettti. o bütün türk varlığının, bütün türk halklarının bağrına basması gereken ve her millete nasip olmayan tanrı vergisi bir ruhtur. biz türk halkları olarak onun izinden gidersek, onun bizi görmek istediği yere ulaşabiliriz. tarihin her döneminde büyük şahsiyetler gelir ama, onlara büyüklüğü veren kendi milletinin ruhudur. kendi ruhunu temsil eden böyle ruhlara gereken saygı gösterilmezse, bu o millete saygısızlıktır. saygıyı kendi halkı göstermez veya saygısızlığa izin verirse, bu kendine saygısızlık demektir ve milleti alçaltır. türk halkına kendi öz oğluna gösterdiği saygı nispetinde saygı duyulur. bu yüzden atatürk ruhuna uymayan işleri onun namına yapanlar sadece atatürkü değil türk milletini küçültmüş olur. oysa türk halkını takdir etmek gerekir ki onun içinden böyle bir ruh çıkmıştır. bu ruhu kaybetmeyin!" (...)
(...)tedavi için türkiyede bulunan ünlü kazak şair ve düşünürü muhtar şahanov, türk dünyası türkiyenin şemsiyesinde sorunsuz olarak bir araya gelebiliyor dedi. sovyetler yıkılınca türkiyeyi moskovanın yerini alacak zannettik.
ankara, moskovanın yerine bize kucak açacak; büyük türk dünyasının hayata geçirecek diye bekliyorduk. bu umutlarla türkiyeye geldik. türk idareciler bize tam türk misafirperverliğine uygun davrandı. bizi yedirdi, içirdi, gezdirdi, boğaza karşı çay ikram etti ve sonra da eli boş geri gönderdi… koptuk!" diyen şahanovun en önemli mesajı şöyle:
"işin aslı şu: maalesef dünya çapında vizyon sahibi bir türk lider yoktu. hâlâ sadece kuru kuruya bir çok sözler veriliyor. türkiye şu anda 80 milyon nüfusuyla dünyaya hükmedecek güçte bir ülke. bir devletin uluslar arası güç olması için gerekli bütün imkânlara sahip. ama ne yazık ki türklük ruhu yok! bunu damarlarında hisseden lidere ihtiyacımız var. kazakistandaki parlamenterlerin de yüzde sekseni sima olarak kazak ama ruh olarak kozmopolit, gölge tipler… türkiyeyi de abd ideolojisi, kültürü istilâ etmiş. tv dizilerinizde ve renkli gazetelerinizde türklük ruhu hissedilmiyor. halka türk maneviyatı verilmiyor. büyük türk ruhu türkiyenin özünde kalmamış. buna yeniden sahip çıkmanız gerekir." (...)
mustafa kemalin su sozlerini hatirlatmak isterim:
devletimizin kurucusu ulu önder atatürk, 29 ekim 1933’de cumhuriyetimizin 10. yılı münasebetiyle yapmış olduğu konuşmasında “bugün sovyetler birliği dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir. bu dostluğa ihtiyacımız vardır. fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. tıpkı osmanlı gibi, tıpkı avusturya, macaristan gibi parçalanabilir, ufalanabilir. bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilir. dünya yeni dengeye ulaşabilir. işte o zaman türkiye ne yapacağını bilmelidir... bizim bu dostumuzun idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. hazırlanmak lazımdır. milletler buna nasıl hazırlanır? manevi köprülerini sağlam tutarak. dil bir köprüdür... inanç bir köprüdür... köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz. onların (dış türklerin) bize yakınlaşmasını bekleyemeyiz. bizim onlara yaklaşmamız gerekir...” demiştir.
ey ataturkcuyuz diye kicini yirtanlar, ona layik olabildinizmi? onun dediklerinin bir tanesine sadik bir sekilde bagli kalabildinizmi?
hic zannetmiyorum ama umarim yaniliyorumdur.
http://www.diyanet.gov.tr/diyanet/ocak1999/roportaj.htm
(...)"-ben atatürk konseptinin yolundayım. atatürk, çok zeki, dirayetli bir şahsiyettti. o bütün türk varlığının, bütün türk halklarının bağrına basması gereken ve her millete nasip olmayan tanrı vergisi bir ruhtur. biz türk halkları olarak onun izinden gidersek, onun bizi görmek istediği yere ulaşabiliriz. tarihin her döneminde büyük şahsiyetler gelir ama, onlara büyüklüğü veren kendi milletinin ruhudur. kendi ruhunu temsil eden böyle ruhlara gereken saygı gösterilmezse, bu o millete saygısızlıktır. saygıyı kendi halkı göstermez veya saygısızlığa izin verirse, bu kendine saygısızlık demektir ve milleti alçaltır. türk halkına kendi öz oğluna gösterdiği saygı nispetinde saygı duyulur. bu yüzden atatürk ruhuna uymayan işleri onun namına yapanlar sadece atatürkü değil türk milletini küçültmüş olur. oysa türk halkını takdir etmek gerekir ki onun içinden böyle bir ruh çıkmıştır. bu ruhu kaybetmeyin!" (...)
(...)tedavi için türkiyede bulunan ünlü kazak şair ve düşünürü muhtar şahanov, türk dünyası türkiyenin şemsiyesinde sorunsuz olarak bir araya gelebiliyor dedi. sovyetler yıkılınca türkiyeyi moskovanın yerini alacak zannettik.
ankara, moskovanın yerine bize kucak açacak; büyük türk dünyasının hayata geçirecek diye bekliyorduk. bu umutlarla türkiyeye geldik. türk idareciler bize tam türk misafirperverliğine uygun davrandı. bizi yedirdi, içirdi, gezdirdi, boğaza karşı çay ikram etti ve sonra da eli boş geri gönderdi… koptuk!" diyen şahanovun en önemli mesajı şöyle:
"işin aslı şu: maalesef dünya çapında vizyon sahibi bir türk lider yoktu. hâlâ sadece kuru kuruya bir çok sözler veriliyor. türkiye şu anda 80 milyon nüfusuyla dünyaya hükmedecek güçte bir ülke. bir devletin uluslar arası güç olması için gerekli bütün imkânlara sahip. ama ne yazık ki türklük ruhu yok! bunu damarlarında hisseden lidere ihtiyacımız var. kazakistandaki parlamenterlerin de yüzde sekseni sima olarak kazak ama ruh olarak kozmopolit, gölge tipler… türkiyeyi de abd ideolojisi, kültürü istilâ etmiş. tv dizilerinizde ve renkli gazetelerinizde türklük ruhu hissedilmiyor. halka türk maneviyatı verilmiyor. büyük türk ruhu türkiyenin özünde kalmamış. buna yeniden sahip çıkmanız gerekir." (...)
mustafa kemalin su sozlerini hatirlatmak isterim:
devletimizin kurucusu ulu önder atatürk, 29 ekim 1933’de cumhuriyetimizin 10. yılı münasebetiyle yapmış olduğu konuşmasında “bugün sovyetler birliği dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir. bu dostluğa ihtiyacımız vardır. fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. tıpkı osmanlı gibi, tıpkı avusturya, macaristan gibi parçalanabilir, ufalanabilir. bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilir. dünya yeni dengeye ulaşabilir. işte o zaman türkiye ne yapacağını bilmelidir... bizim bu dostumuzun idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. hazırlanmak lazımdır. milletler buna nasıl hazırlanır? manevi köprülerini sağlam tutarak. dil bir köprüdür... inanç bir köprüdür... köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz. onların (dış türklerin) bize yakınlaşmasını bekleyemeyiz. bizim onlara yaklaşmamız gerekir...” demiştir.
ey ataturkcuyuz diye kicini yirtanlar, ona layik olabildinizmi? onun dediklerinin bir tanesine sadik bir sekilde bagli kalabildinizmi?
hic zannetmiyorum ama umarim yaniliyorumdur.
http://www.diyanet.gov.tr/diyanet/ocak1999/roportaj.htm
herseyin asirisi zarar oldugu gibi solculugunda asirisi zarardir.
bende en cok bulunduguna inandigim zeka turu.
gönül ilacı
sabır pazarı kurdum,
öfkeyi yere vurdum,
güleryüz satıyorum...
dünya zevki acıymış,
söz gönül ilacıymış,
yalana çatıyorum...
verin, gururu, kini...
nefis denen haini,
ateşe atıyorum...
şükür dağına otur,
kanaat sofrası kur,
aza çok katıyorum...
hasedin ülkesine,
güneş olsam nesine,
doğmadan batıyorum..
visal yokuşudur aşk,
bir anka kuşudur aşk,
pusuya yatıyorum...
http://www.siirdefteri.com/index.php?sayfa=siir&siir_id=10320
sabır pazarı kurdum,
öfkeyi yere vurdum,
güleryüz satıyorum...
dünya zevki acıymış,
söz gönül ilacıymış,
yalana çatıyorum...
verin, gururu, kini...
nefis denen haini,
ateşe atıyorum...
şükür dağına otur,
kanaat sofrası kur,
aza çok katıyorum...
hasedin ülkesine,
güneş olsam nesine,
doğmadan batıyorum..
visal yokuşudur aşk,
bir anka kuşudur aşk,
pusuya yatıyorum...
http://www.siirdefteri.com/index.php?sayfa=siir&siir_id=10320
biraz gulunc gelsede dusunuldugunde olur mu olur dedirten ukde. malum burasi turkiye burada hersey olur.
ama zekeriya beyazin basbakan olmasi icin once bir partiye girmesi lazim. yada kendi partisinide kurabilir. mesela tsp yani toplu seks partisi cok guzel bir parti ismi olur.
bu partinin ve zekeriya beyazin genclerin destegini alacagi asikardir. eger basbakan olursa cok medyatik bir basbakanimiz olur.
o hocayken yanagini isirmislardi bakalim o basbakan oldugunda kimi isiracak.
ama zekeriya beyazin basbakan olmasi icin once bir partiye girmesi lazim. yada kendi partisinide kurabilir. mesela tsp yani toplu seks partisi cok guzel bir parti ismi olur.
bu partinin ve zekeriya beyazin genclerin destegini alacagi asikardir. eger basbakan olursa cok medyatik bir basbakanimiz olur.
o hocayken yanagini isirmislardi bakalim o basbakan oldugunda kimi isiracak.
(bkz: #229011) iste bu bakimdan ve bir takim ataturkculerden dolayi ben ataturkten cok mustafa kemali yeglerim.
en bilineni ali baba ve kirk haramilerdir.
bursa gibi yesil lakabi takilmis kayserinin bir ilcesi.
ikinci bolumude cekilmis olan film.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?