confessions

ankakusu

- Yazar -

  1. toplam entry 7682
  2. takipçi 1
  3. puan 129299

29 ekim 1933 atatürk ün konuşması

ankakusu
ulu onderin o gunun munasebetiyle yapmis oldugu su konusma:

“bugün sovyetler birliği dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir. bu dostluğa ihtiyacımız vardır. fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. tıpkı osmanlı gibi, tıpkı avusturya, macaristan gibi parçalanabilir, ufalanabilir. bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilir. dünya yeni dengeye ulaşabilir. işte o zaman türkiye ne yapacağını bilmelidir... bizim bu dostumuzun idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. hazırlanmak lazımdır. milletler buna nasıl hazırlanır? manevi köprülerini sağlam tutarak. dil bir köprüdür... inanç bir köprüdür... köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz. onların (dış türklerin) bize yakınlaşmasını bekleyemeyiz. bizim onlara yaklaşmamız gerekir...” demiştir.


sovyetler yikilali yillar oldu atam, biz hala senin dediklerini hayal edenlere fasist gozuyle bakiyoruz.
ankaramiz senden sonra insiyatifi eline almayi birakti atam... daha dun bagimsiz olmus kardeslerimizden yavsama bekliyoruz.
senin dedigin koprulerin hicbirini kurmadan, ’yahu bu turki cumhuriyetler bize soguk davraniyor, bizi kendinden gormuyor’ diyoruz.
bizlerin onlarla dili bir, inanci bir, ozu bir derken birak onlarla munasbetlerimizi kendi icimizde bolunduk be atam.
sen bize, hazir olun bagimsizlik gunune demissin, biz o gun ne yapacagimizi bilemedik felegimizi sasirdik be atam.
turki cumhuriyetler bagimsiz olurken sirittik sadece sirittik... ulkenin orasini burasini tezgahlarken sirittik... birileri kirmizi cizgilerimizin icine ederken sirittik...
imf’den para dilenirken sirittik... ab’den gun almak icin sirittik...
sirittik be atam, hemde pismis kelle gibi sirittik...

ne demis neyzen tevfik:
turk milleti gariptir
her lafi kaldirmaz
ibne dersin kizar da
sikersin aldirmaz

iste atam halimiz bu. lafla peynir gemisi yurutmeye calisiyoruz ama yurumuyor iste...
agzimiz aciliyor ama acilmakla kaliyor iste...
halimize uzuluyoruz ama uzulmekle kaliyor iste...
kemiklerini sizlattigimiz biliyoruz ama bildigimizle kaliyor iste...

atam, biz sana layik olamiyoruz, olamamakla kaliyor iste...

muhtar sahanov

ankakusu
dunyaca unlu kazak sair. ayrica kazakistanda milletvekilidir.


(...)"-ben atatürk konseptinin yolundayım. atatürk, çok zeki, dirayetli bir şahsiyettti. o bütün türk varlığının, bütün türk halklarının bağrına basması gereken ve her millete nasip olmayan tanrı vergisi bir ruhtur. biz türk halkları olarak onun izinden gidersek, onun bizi görmek istediği yere ulaşabiliriz. tarihin her döneminde büyük şahsiyetler gelir ama, onlara büyüklüğü veren kendi milletinin ruhudur. kendi ruhunu temsil eden böyle ruhlara gereken saygı gösterilmezse, bu o millete saygısızlıktır. saygıyı kendi halkı göstermez veya saygısızlığa izin verirse, bu kendine saygısızlık demektir ve milleti alçaltır. türk halkına kendi öz oğluna gösterdiği saygı nispetinde saygı duyulur. bu yüzden atatürk ruhuna uymayan işleri onun namına yapanlar sadece atatürk’’ü değil türk milleti’’ni küçültmüş olur. oysa türk halkını takdir etmek gerekir ki onun içinden böyle bir ruh çıkmıştır. bu ruhu kaybetmeyin!" (...)

(...)tedavi için türkiye’de bulunan ünlü kazak şair ve düşünürü muhtar şahanov, ’türk dünyası türkiye’nin şemsiyesinde sorunsuz olarak bir araya gelebiliyor’ dedi. sovyetler yıkılınca türkiye’yi moskova’nın yerini alacak zannettik.

ankara, moskova’nın yerine bize kucak açacak; büyük türk dünyası’nın hayata geçirecek diye bekliyorduk. bu umutlarla türkiye’’ye geldik. türk idareciler bize tam türk misafirperverliğine uygun davrandı. bizi yedirdi, içirdi, gezdirdi, boğaz’’a karşı çay ikram etti ve sonra da eli boş geri gönderdi… koptuk!" diyen şahanov’’un en önemli mesajı şöyle:

"işin aslı şu: maalesef dünya çapında vizyon sahibi bir türk lider yoktu. hâlâ sadece kuru kuruya bir çok sözler veriliyor. türkiye şu anda 80 milyon nüfusuyla dünyaya hükmedecek güçte bir ülke. bir devletin uluslar arası güç olması için gerekli bütün imkânlara sahip. ama ne yazık ki türklük ruhu yok! bunu damarlarında hisseden lidere ihtiyacımız var. kazakistan’’daki parlamenterlerin de yüzde sekseni sima olarak kazak ama ruh olarak kozmopolit, gölge tipler… türkiye’’yi de abd ideolojisi, kültürü istilâ etmiş. tv dizilerinizde ve renkli gazetelerinizde türklük ruhu hissedilmiyor. halka türk maneviyatı verilmiyor. ’’büyük türk ruhu’’ türkiye’’nin özünde kalmamış. buna yeniden sahip çıkmanız gerekir." (...)

mustafa kemalin su sozlerini hatirlatmak isterim:

devletimizin kurucusu ulu önder atatürk, 29 ekim 1933’de cumhuriyetimizin 10. yılı münasebetiyle yapmış olduğu konuşmasında “bugün sovyetler birliği dostumuzdur, komşumuzdur, müttefikimizdir. bu dostluğa ihtiyacımız vardır. fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. tıpkı osmanlı gibi, tıpkı avusturya, macaristan gibi parçalanabilir, ufalanabilir. bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilir. dünya yeni dengeye ulaşabilir. işte o zaman türkiye ne yapacağını bilmelidir... bizim bu dostumuzun idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır. onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. hazırlanmak lazımdır. milletler buna nasıl hazırlanır? manevi köprülerini sağlam tutarak. dil bir köprüdür... inanç bir köprüdür... köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz. onların (dış türklerin) bize yakınlaşmasını bekleyemeyiz. bizim onlara yaklaşmamız gerekir...” demiştir.


ey ataturkcuyuz diye kicini yirtanlar, ona layik olabildinizmi? onun dediklerinin bir tanesine sadik bir sekilde bagli kalabildinizmi?
hic zannetmiyorum ama umarim yaniliyorumdur.

http://www.diyanet.gov.tr/diyanet/ocak1999/roportaj.htm

gönül ilaci

ankakusu
gönül ilacı

sabır pazarı kurdum,
öfkeyi yere vurdum,
güleryüz satıyorum...

dünya zevki acıymış,
söz gönül ilacıymış,
yalana çatıyorum...

verin, gururu, kini...
nefis denen haini,
ateşe atıyorum...

şükür dağına otur,
kanaat sofrası kur,
aza çok katıyorum...

hasedin ülkesine,
güneş olsam nesine,
doğmadan batıyorum..

visal yokuşudur aşk,
bir anka kuşudur aşk,
pusuya yatıyorum...

http://www.siirdefteri.com/index.php?sayfa=siir&siir_id=10320

zekeriya beyaz in başbakan olması

ankakusu
biraz gulunc gelsede dusunuldugunde olur mu olur dedirten ukde. malum burasi turkiye burada hersey olur.
ama zekeriya beyazin basbakan olmasi icin once bir partiye girmesi lazim. yada kendi partisinide kurabilir. mesela tsp yani toplu seks partisi cok guzel bir parti ismi olur.
bu partinin ve zekeriya beyazin genclerin destegini alacagi asikardir. eger basbakan olursa cok medyatik bir basbakanimiz olur.

o hocayken yanagini isirmislardi bakalim o basbakan oldugunda kimi isiracak.
336 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol