confessions

carpediem

- Yazar -

  1. toplam entry 3433
  2. takipçi 1
  3. puan 82016

bilgi sözlük

carpediem
ne yazık ki yazarlarının sürekli tartışma halinde olduğu, birilerinin birilerine kızıp sözlüğü terkettiği, tartışma, huzursuzluk ve sorunların eğlencenin önüne geçtiği bir yer olmuştur son zamanlarda. biz buraya eğlenmek için üye olmuşuz, zaman geçirip stres atıyoruz. neden birileri sürekli birbirine laf sokma peşinde diye sormadan edemiyorum bazen. ve neden biz bu tür şeyler yüzünden buranın tadını yeteri kadar çıkaramıyoruz...
aklıma takılan bir şey daha "nerede kaldı bilgi sözlük ailesi?" dir. diyeceksiniz, aile içinde içinde olur böyle şeyler. olur da bir yere kadar! aile üyelerinin evi terketmesine sebep olmamalı. evde huzursuzluk yaratmamalı bu aile içi tartışmalar.
birbiriyle sorunları olanlar şunu unutmamalı. biz "ne oluyor böyle sizin aranızda?" diye soracak olursak, ilgilenirsek özel olarak sorabiliriz. problemler bu denli ortaya dökülmemeli. insan hali tabi ki duygularımız buraya yansıyacak, ama başkalarını huzursuz edecek seviyeye gelmemeli bu.
bu böyle devam ettikçe, ortam gerildikçe bilgi sözlük kan kaybetmeye devam edecektir. birer birer dökülecektir yazarlar, şu ana kadar olduğu gibi. kimse burada gerilmek, huzurunu kaçırmak için bulunmuyor. çok rahatsız olanlar da gidecektir, gitmeye devam edecektir.
bunlar benim naçizane düşüncelerimdir, kimseyi bağlamaz. belki bir duyan, bir kere düşünen olur umuduyla, bilgi sözlükten zevk almaya devam etme umuduyla, burada yazabilmeye devam etme umuduyla yazılmıştır.

seni kendime sakladım

carpediem
cd satin alinir, heyecanla discmana koyulur. ilk sarki ozgurlugun ulkesi. "alla allaa ben kurban mi dinliyorum" tepkisiyle bir hayal kirikligi yasanir. ucuncu sarkiya gelinir bir ohh cekilir. duman hissedilir. besinci sarki sen ben dinlenildiginde ilk dusunulen "kaan asik olmus"dur. ve sarkinin nakaratina asik olunur. sekizinci sarkiya ulasilir. yurekten vurur bu sarki. sarkinin nakarati hic unutulmaz, unutulamaz. dokuzuncu sarki sadece koklayacaktim sadece koklasaydin keske dedirtir. bariz bir sekilde uyusturucuya yazilmistir. aman aman "amaaan bu nea" dedirtir. muhtesemdir. son iki sarkiyla final yapilir. ve artik durmadan dinlenir. superdir. dumandir.

sevgiliyle sabahlamak

carpediem
yasanabilecek en huzurlu anlardan biri. en sevdigin, o yanindayken hicbir seyin eksikligini hissetmedigin insan sabaha kadar yanindadir. goz goze gecen dakikalar, sebepsiz yere girilen gulme krizleri, yanyana oturup televizyon izlerkenki mutluluk... ugruna cok sey feda edilebilir. gunes dogmaya yakin, kus civiltilariyla uykuya dalinir. en guzeli de sabah onun kollarinda uyanmak, gune eksiksiz ve huzurlu baslamaktir... ne yaziktir ki bitmistir bu gun de, hep ozlemi cekilir.

yapılmış en aptalca dalgınlıklar

carpediem
sigarayi yakmak. sigaranin alev almasi akabinde "alla allaa neden alev aldi lan bu?" diye dusunup, uflemek suretiyle alevi sondurmek. sonra bir firt cekmek. bir de "alla allaa neden gelmio bu??" diye dusunmek. sigaraya bir bakip tersten yaktigini anlamak. bir dusunmek boyle icebilir miyim diye. "asik miyim ulan ben?" nidalariyla sigarayi balkondan asagi atmak.

fornication under control of the king

carpediem
ingiltere tarihinin en kanli ve dramatik zamanlarindan biri kral viii. henry zamanidir...veba, katliam, savaslar, uzak diyarlarda somurgelere gidenler, orada kaybedilenler ve buna benzer sebeplerle ulkenin nufusu neredeyse yari yariya dusmus, kral ulkesinin geleceginden ciddi bir bicimde endiselenmeye baslamistir. ama yaptirdigi arastirmalar sonucunda ulke hapishanelerinde cok sayida serseri, hirsiz katil vs. ve cok sayida fahise oldugunu tesbit etmis ve nufus artisini saglayabilmek amaciyla kral kontrolunde hapisanelerde ciftlesmeler organize etmistir. dunyaya getirilen cocuklari da ingiliz kraliyeti,yetistirme ve topluma katma isini ustlenmistir. bu nufus arttirma islemine "fornication under control of the king" yani "kral kontrolunde zina" denmis ve fuck olarak kisaltilmistir. bu fuck islemleriyle ingiltere nufusu 10 yil icersinde 2 ye katlanmistir. "fuck" kelimesi de ingilizceye buradan girmistir. bu olayin tarih kitaplariyla sabiti dogrudur. buradan bizim anladigimiz da ingiliz halkinin yarisi o... cocugudur.

din dersi öğretmeni

carpediem
genelde gardlarını almış olarak gelirler derse. her sorunuzu yanlış anlar, üstüne size dine inanmıyormuş muamelesi yaparlar. insanlara bir şeyleri anlatırsın, ögretirsin ama kararı ona bırakırsın, düşüncesine saygı duyarsın anlayışını kesinlikle kabul etmezler.

#270734 ayrıca kınıyorum. 13 yaşında bir çocuga bunu yapan cennete gider onun düşüncesine göre. işte böylelerinden ögreniyoruz dini ne yazık ki...

carpediem

carpediem
her şeyden sıkılmış, iyice bunalmış, nefes alamayan sözlük yazarı. "her şey neden bu kadar zor olmak zorunda? neden ben bunlara katlanmak zorundayım?" der durur ama duyan olmaz, duyan olsa bile anlayan olmaz. o da artık sadece kendini yaşar. o hep mutludur, hep gülümser hatta kahkaha atar. kimse haberdar değildir; bir an için içindekileri bastırıp, içten bir kahkaha atmak onun kalkanıdır hayata karşı. sürekli neşeli olmak düşünceleri aklından kovmak demektir. gece, sessizlik, yalnızlık kalkanlarını deler gecer. savunmasız kalır. hep düşünür, hep korkar, çözüm bulamaz ve yaşamaya alışır her gecen gün. sıkılmıştır her şeyden, istedigi tek şey biraz huzur biraz uykudur aslında... yaşadıgı iki hayattan da sıkılmıştır. mutlu, hep gülümseyen kız ve gecenin sessizliginde tek başına kalan, kendiyle kavga eden kız... herşeyi bırakıp gidesi vardır, uzaklara... herşeyi ama herşeyi geride bırakmak ister. ama olmaz işte... sadece bazen içini dökmek gelir elinden, biraz rahatlarım belki umuduyla... ve sadece bekler...

köpeklerin düşünceleri

carpediem
-yahu şurdan bir kurtulsam bu adamı bir güzel parçalayacagım! ama her tarafımı baglamış şerefsizz.. zil çalıyor karşımda, sonra yemek veriyor.. bazen zili çalıyor yemek vermiyor.. zaten agzımın kenarını da deldi.. bu insanoglu oldukça acımasız olsa gerek.. ne kadar da uzun yaşasam hiçbir zaman anlayamayacagım onları.. bak! yine zili çalıyor!! sabır ver yarabbiii!!..

abla

carpediem
üç yaşımda sahip oldugum nitelik, unvan. daha o yaşta insanın omzuna sorumlukları yükler. kardeşine iyi örnek olmalı, okulda onu koruyup kollamalı, derslerine yardım etmeli, ebeveynle kardeş arasındaki ilişkiyi düzeltmeli, zevk alınan şeyleri onunla paylaşmalıdir abla. anneyle babanın tüm yöntemleri üstünde denedigi kişi olup, onlara ebeveynligi ögreterek kardeşin daha rahat bir çocukluk, ergenlik geçirmesini saglamak da ablanın görevidir. ayrıca abla anne yarısıdır, anneye bir şey olsa evi çekip çevirecek kişidir. herşeye ragmen güzel bir histir abla olmak.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol