bu sene düzenli defter tutmaya karar verdim hacı

düzenli defter tutmanin her babayigidin harci olmadigini vurgulamak isteyen tümce.

defteri tuttuktan sonra sınava yakın kaybetmek daha da vahimdir.

her seferinde defter evde unutulur, kagıda not alınır. yıl sonunda kaybolan notların ardından küfür edilir. ve sonraki dönem tekrardan defter alınır...

her öğrencinin avunma, kendini duruma inandırma cümlesi.
bu cümleyi her sene kurup da, bir kere hayata geçiremeden mezun olduğuma yanarım.

her şeye rağmen:
-yaa ben geçen derse gelmedim de, senden fotokopi alabilir miyim?

1. hafta;

-memo notların tam mı?
+tam

2. hafta;

-memo not tuttun mu?
+dersin sonunu kaçırdım

3.hafta

-memo bu ders not aldın mı?
+olm bi derse de gel ya
-sen düzenli not tutacam dedin ya ondan gelmiyorum
+tutmadım aq tutmadım erkeksen gel de sen tut

(bkz: türk yalanları)

benim de her dönemin başında niyetlendiğim bir durumdur, ancak hiçbir zaman eyleme geçirememişimdir. sonrasındaysa sınav vakitleri fotokopi peşinde koşmaktan harap olunur. halbuki her dönem başında da 120 yaprak büyük boy kareli defter de almışımdır. ama bir türlü düzenli defter tutmak nasip olmamıştır.

kur’an kursuna gidip de her şeyi deli gibi ezberlemekten başka bir şey yapmayan, birbirine sürekli hacı diye hitap eden bir takım kafası yıkanmışların aralarındaki geyik muhabbeti.

dünyanın en büyük öğrenci yalanıdır. sene başı olmuştur sanki evde daha sayfası açılmamış onlarca defter yokmuş gibi yine bir sürü malzeme alınır. onlar düzenlenir, ev arkadaşı yada sabah ilk görülen kişiye de bu sene hocanın ağzından küfür çıksa yazıyorum sadıç denir, ikinci dersin sonuna doğru fenerbahçenin galatasarayın ideal 11 leri çıkar arka sayfaya, üçüncü derste ortadan dört sayfa kopar uçak gemi artık yeteneğe göre bir şekil alır. velahasıl zevklidir o ilk dakika gazı...