confessions

sergey

- Yazar -

  1. toplam entry 2500
  2. takipçi 1
  3. puan 73703

genelev diyalogları

sergey
+yakisikli gelsene aslan gibi cocuksun bak memoli gibisin masallah.
-ne kadara yaparsin abla?
+ablan kurban olsun sana sen gel anlasiriz 30 kagida olur muamele dahil.
-abla yap bir guzellik o?renciyiz be.
+ne bilecem ben senin ogrenci oldugunu esek kadar adamsin.
-pasom var abla.

cem uzan ın yeşim salkım a sövmesi

sergey
not: eksisozlukten alıntıdır.

cem uzan: benim adim hakan degil, cem dedim ama sende hâlâ jeton dusmedi. bilge’nin ve senin buyulerini ... (ses kesiliyor)
yesim salkim: ...hocaya gidelim beraber.
c.u.: ben bunu kamuoyuna duyuracagim.
y.s.: tamam birlikte gidelim, ben hazirim.
c.u.: bunu kamuoyu onunde seyretmeye hazir misin? camasirlarini yikamaya hazir misin yesim hanim?
y.s.: istedigin buyucuye gidelim. eger benim kirli camasirlarim varsa bunlari yaptiysam tamam beni istedigin yere rezil et.
c.u.: ben senden daha seytanim unutma.
y.s.: beni oyle goruyorsan tamam.
c.u.: sen seytanin babasiysan ben beybabasiyim, kare babasiyim, ona gore. bu cocugun yakasindan duseceksin... dusmezsen ben bu isi baskalarina havale ederim, onu unutma.
y.s.: neden yapiyorsun bunu cem?
c.u.: gayet basit, nedir senin istedigin, para.
y.s.: hayir para falan istemiyorum. hicbir sey istemiyorum. ben onu seviyorum.
c.u.: birak bunlari, ufak at da civcivler yesin.
y.s.: cem bak cok sinirlisin.
c.u.: butun aile seni istemiyor, bu kadar basit. sen bu cocugun pesini birak.
y.s.: ben onun pesinde degilim, o beni ariyor.
c.u.: senin bilge hanim’in... biliyor musun? cok enteresan bir sey var. bizim bahcedeki butun hareketler kameraya cekilir yesim.
y.s.: hepsini biliyorum kameralarin.
c.u.: onlarin hepsi saklanir biliyor musun o kasetler. o sisko patates arkadasinin surduklerinin hepsi kamerada var.
y.s.: bir sey surmedi. bantlari bana seyrettir.
c.u.: sana son defa soyluyorum. yarindan tezi yok kamuoyunun onunde ya yeni bir iliskiye girersin, bu is biter.
y.s.: hakan’dan boyle mi sogutayim kendimi? (gorusme bir sure kesiliyor.)
c.u.: sen bu konuyu banda aliyorsun?
y.s.: ben bir seyi banda almiyorum. gerek de yok, beni yanlis taniyorsun.
c.u.: ne oldugunu iyi biliyorum.
y.s.: disaridan duydugun laflarla mi beni yargiliyorsun?
c.u.: benim adim hakan uzan degil, ben bunlari yemem. sen super profesyonel bir orospusun.
y.s.: tesekkur ederim. baska hakaretin var mi?
c.u.: hicbir hakaretim yok. sen bu cocugun pesinden duseceksin. ya da seni dusurturum... bu son ikazimdir.
y.s.: yine beni tehdit mi ediyorsun? yani beni oldureceksin falan mi?
c.u.: hayir, hic oyle bir sey yok.
y.s.: sen bana ne yapacaksin cem?
c.u.: hicbir sey yapmayacagim.
y.s.: ekranda rezil mi edeceksin?
c.u.: oyle bir sey yapmayacagim.
y.s.: peki ne istiyorsun?
c.u.: sen bu cocugun yakasindan duseceksin.
y.s.: cem beni dinlesene tamam konusuyoruz surada. mahkemeye cikan insana bile savunma hakki verirler.
c.u.: burasi mahkeme degil, kusura bakma. burasi yargisiz infaz.
y.s.: ha sen yargisiz infaz yapiyorsun su anda. peki bu adalet mi?
c.u.: adalet yok. sen uc kurusluk bir orospusun, baska bir sey yok.
y.s.: para pesinde olsaydim hakan’in cocugunu dogurmazdim.
c.u.: 150 bin mark istedin annene ev almak icin hakan’dan.
y.s.: ben oyle bir sey yapmadim. hakan bana calismayacaksin dedi. ben alti ay boyunca oturdum, hic param kalmadi.
c.u.: kardesim bak, beni iyi dinle. ben seninle o... muhabbeti yapacak degilim.
y.s.: sen bana orospu diyemezsin.
c.u.: senin orospulugunu butun piyasa biliyor.
y.s.: senin hakkinda da cok sey soyluyor piyasa. senin oyle mi oldugunu gosteriyor?
c.u.: ben ne diyorlarsa oyum. tamam mi?
y.s.: oyle oldugunu ben dusunmuyordum.
c.u.: senin dusunduklerin hic sikimde degil.
y.s.: ne istiyorsun peki soyle?
c.u.: sen bu piyasada yasamak istiyor musun yesim? kaset cikarmak istiyor musun?
y.s.: kaset falan umurumda degil.
c.u.: sen diyorsun ki, ben buyuk paralarin pesine gidiyorum artik.
y.s.: hic boyle bir sey soylemiyorum. hayir.
c.u.: ha sen askinin pesine mi gidiyorsun?
y.s.: ben hakan’i birakiyorum. tamam cem. sen istedigin icin degil, ben birakiyorum. peki o beni birakacak mi?
c.u.: biraktiracaksin, sen bu isi iyi bilirsin.
y.s.: ha ben biraktiracagim ona. neden ben biraktiriyorum hakan’i?
c.u.: oyle soyluyorum diye biraktiracaksin.
y.s.: sen soyluyorsun diye hicbir sey yapmayacagim ben.
c.u.: yesim hazir misin savasa?
y.s.: hazirim cem.
c.u.: bak seni 48 saat sonra sokaga cikamaz hale getiririm.
y.s.: agzimi, burnumu mu kirdirirsin? oldurtur musun beni? aileme mi zarar verirsin? ne yapacaksin?
c.u.: bilmem.
y.s.: o zaman beraber rezil olalim.
c.u.: ne yapacaksin?
y.s.: sen de rezil olursun. sana yakisan bir sey olmadigini dusunur herkes.
c.u.: ben senden 3 misli kasarim kizim unuttun mu? sen ters kayaya carptin tamam mi?
y.s.: peki birak o zaman hakan beni biraksin. ben ona oyle bir sey yapayim ki beni biraksin.
c.u.: yarindan itibaren yeni bir iliskiye gireceksin, bu iliski.
y.s.: ben oyle bir iliskiye girmem.
c.u.: senin ananin amina beton dokerim. baban bile sikemez.
y.s.: sen cok terbiyesiz bir insansin.
c.u.: sen bu kufru hic duydun mu?
y.s.: hic duymadim.
c.u.: piyasada olan birinin duymasi lazim.
y.s.: ben piyasa orospusu degilim.
c.u.: sen birinci sinif orospusun.
y.s.: yok ya... parayla mi cagirdin daha once?
c.u.: cagirtanlar var.
y.s.: o cagirtanlari getirsene benim karsima.
c.u.: yarin gorursun tv’de. sen dinc bilgin’e mi inaniyorsun? kenan denen cocuguna mi inaniyorsun? onlarin hepsini ben katlar katlar tipac yaparim senin gotune tamam mi? bak kizim bu is ya bitecek ya bitecek.
y.s.: tamam kardesim, bitirsin o zaman bu iliskiyi kardesin.
c.u.: yarindan itibaren sovunu seyret.
y.s.: sen tv’ne mi guveniyorsun. parana mi guveniyorsun? o para senin degil ki, babanin.
c.u.: suratina sicarim ona guveniyorum.

kurtlar vadisi terör

sergey
yayından kaldırılmasını bir turlu anlayamadıgım dizidir. yeni bir dizi dusunun ki daha ilk bolumunde ilerki zamanlarda tehlike olacagı dusuncesı ıle yayından kaldırılıyor. aynı konuyu farklı bır acı ıle ele alan kopru dizisi yayın hayatına devam ederken uzerıne bır de ovgu alıyor, kaybolan yıllar isimli dizide mafya icine sızmıs bır kac devlet gorevlisinin "vatansever hareket birligi" adıyla bır olusum kurup mafyaya savas acması goz ardı ediliyor, siddet oldugunu iddia eden insanların her biri cesur yurek ve er ryan ı kurtarmak filmlerini defalarca seyrediyor, ama is kurtlar vadisine geldi mi nedense birden degisiyor olaylar. sorarım ozgurluk ve cok seslilik diye inim inim inleyen insallara; "bu en basit bir baskı yonetimi ornegi degil de nedir?"
maliyeci’nin de dedigi gibi " pokemon çizgi filmini izleyip kendini camdan atan bir çocuk vardı, bu olaydan sonra çizgi film yayından kaldırıldı. şimdi sorarım size? bu çocuk bu kadar dangalaksa yarın öbür gün süpermen’i seyrettiğinde de uçmaya kalkmayacak mı? sorun çocukta çizgi filmde değil ki..

bu olay da aynen öyle.birileri şiddete özeniyormuş. yahu kardeşim bu doğru ama bu çocukların sorunu,ailelerin suçu değil mi? çocukların iç dünyalarındaki boşluklarını şiddetle doldurmaları sosyal ilişkilerdeki çarpıklığın bir sonucu değil mi? "

mutlu olun simdi... cunku bu ulkede artık teror olmayacak, gencler hocalarına saldırmayacak, uyusturucu kullanımı bıcak gıbı kesılecek, kap kac olmayacak artık... yakın kınalarınızı munasıp buldugunuz yerlerınıze...sairin de dedigi gibi:

öldürün cesaretniz varsa,
vurun ulan vurun... ben kolay ölmem..!

ben küçükken çok salaktım

sergey
araba ile izmir’ giderken abimin arabanın kapısına yaslanmıs uyumakta oldugunu gorunce boynu agırmasın dıye 80 kilometre hızla giden arabanın kapısını acmıstım.acı fren sesi ve annemin patlattıgı tokatla oyle kendıme geldım kı bır daha salaklık yapmamaya calıstım hep.ama olmadı tabi.aradan seneler gectı orta okula yenı baslamısım...babam elıme o zamanın parası ıle 100 milyon verip vergi yatırmaya gonderince yanıma gelen adama parayı verip onun yatırmasını ıstemıstım.adam da alıp tamam sigara alıp geliyorum dedi...

sevgililer günündeki houston mesajlasmaları

sergey
sozlukteki cifte kumruların el ele kol kola olmak yerine birbirlerine sanal ortamdan seslenmelerı sonucunda olusan diyaloglardır.

capt_it_all- ahahhaa çok istiyon olm sen de orayı kendime ayırdıydım ;) ahahaha
sevgililer gününe kafam girsin ayrıca. bu vesileyle sana da belirteyim bunu.

sergey->capt_it_all: ahaha orayı kendine ayırma bence ordaki heykellere guvercinler sıcıyor sabah aksam.. ayrıca sevgililer gününe komple vücudum girsin...

-capt_it_all- harbi lan ben güvercinleri hiç düşünmediydim lan. doğum günün tekrardan kulu olsun.

sergey->capt_it_all: sagol lan sevgılımızde yok ki aksama beraber olalım yok a.k ıste bız yıne sap sap gezıyoruz a.k ... reva mı lan bu soyle ha reva mı...

-capt_it_all- sevgililer gününe kafam girsn zaten. yok işte.

sergey->capt_it_all: lan biz sevilmeyecek adam mıyız? bi kere guzel adamız guzel allah ovunmus de yaratmıs. sonra maasımız var, emeklılıgımız var, yılda ıkı takım elbise... ah ulan ah

-capt_it_all- sen bi de bana sor.. karizma var, mis gibi okula gidiyoruz, yakışıklılık desen var, para desen eh yetecek kadar var, e nerde bu kızlar aq?

son olarak;

(bkz: sozluk bize karı bul lan allahsız)

mustafa kemal atatürk

sergey
cumhuriyet’in ilanindan sonra istanbul’da bir resepsiyon verilir.tum dunya ulkelerinin elcileri ve ateseleri de davet edilir.davet guzel bir sekilde devam etmektedir fakat ingiliz atesesi olan binbasinin bakislari mustafa kemal’in gozunden kacmaz.butun davet boyunca kendisine dik dik bakmistir ve bakmaya devam etmektedir.yaver mustafa kemal’e soyle der:
-pasam, kendisine neden ters bir tavir takindigini sordum, o da bana mustafa kemal’in canakkale’de babasini oldurdugunu soyledi.
bunun üzerine mustafa kemal soyle der:
- git sor bakalim babasinin canakkale’de ne isi varmis?

recep tayyip erdoğan

sergey
duyarlı bir vatandaşımızın aşağıdaki mektubu yazdığı sayın!!! başbakanımızdır.

sayın başbakan,

birbirinden başarılı iki oğul babasısınız. oğlunuz burak alnının teriyle
genç yaşta gemi aldı. diğer oğlunuz bilal, dünya bankası’ndaki
başarılarıyla stratejik ortağınız amerikan başkanı bush’un bile
iltifatlarına mazhar oldu. ikisi de pırlanta gibi, allah bağışlasın.

demem o ki, bir evlat nasıl yetişir, bir baba evladına baktığında nasıl içi
titrer, nasıl burnunun direği sızlayarak sever biliyorsunuz...

ama oğlu ertesi gün askerlik kur ası çekecek bir baba o geceyi nasıl geçirir,
güneydoğu’yu çeken oğlunu otobüse nasıl bindirir, 15 ay boyunca geceyi
gündüze nasıl ekler, saat başı haberlerini nasıl içi içini yiyerek seyreder,
telefonda konuştuğunda ’operasyona gidiyoruz, hakkını helal et baba’ diyen
oğluna ne cevap verir, bilmiyorsunuz.

çünkü dediğim gibi oğullarınızdan biri armatör oldu. güneydoğu’da deniz
yok, atatürk barajı da oğlunuzun gemisi için pek küçük kalır, yakışık
almaz. yani burak güvende. allah bağışlasın.

e diğer oğlunuz bilal de dediğim gibi dünya bankası’ndaydı. şimdi ise dünya
bankası her nedense sözleşmesini yenilemediği için the brooking institution’da.
işi düşünce üretmek olan bu kuruluş da geçenlerde diyarbakır’ın belediye
başkanı sayın !!!! osman baydemir’i ağırlamıştı, hatırlatırım. yani
sözün kısası bilal de washington’da, güvende. allah bağışlasın.

o yüzden de ’artık şehit cenazeleri görmek istemiyoruz’ diyen bir vatandaşa
gönül rahatlığıyla ’askerlik yan gelip yatma yeri değildir, canım kardeşim’
diyebiliyorsunuz.

ben de artık şehit cenazeleri görmek istemeyenlerdenim, bu yüzden ben de sizin
’canım kardeşim’ diye hitap edebildiklerinizdenim. can kardeşliğin verdiği
samimiyet hissiyle, olanca içtenliğimle merak ediyorum.

sayın başbakan, 5 ayda verilen 50 şehidin ardından, “askerlik yan gelip yatma
yeri değildir” dediğiniz için; şehitlere “kelle” dediğiniz için hiç mi
utanmıyorsunuz?

bırakın politikaya devam etmeyi, meydanlarda büyük büyük laflar etmeyi; hala
nasıl sokağa çıkabiliyorsunuz?

artık neredeyse her gün kalkan cenazelerde o kadar kişi tek bir ağızdan sizi ve
bakanlarınızı yuhalarken ne hissediyorsunuz? yani mesela, “yan gelip değil,
can verip yattılar” diye bağırırken binlerce kişi, ’yer yarılsa da içine
girsem’ diyebiliyor musunuz?

orada, şehitlerin cenazesinde, ajan smith gözlüklerinizle gizlerken yüzünüzü,
neye daha çok üzülüyorsunuz? şehitlere mi, düştüğünüz hale mi?

iktidarınızın ilk günlerinde terör sıfırken dört buçuk yılın sonunda
gelinen durum nedeniyle hiç mi suçluluk duymuyorsunuz?

şimdi sürekli ’şehitlik üzerinden siyaset yapmayın’ diyorsunuz ya meydanlarda.
peki, o zaman tam seçim arifesinde niye şehit aileleri ile gazilere toki
aracılığıyla kurasız ucuz konut veriyorsunuz? bu durumda asıl siz şehitler
üzerinden siyaset yapmış olmuyor musunuz?

sayın başbakan, bir baba olarak soruyorum size. aynaya baktığınızda ne
görüyorsunuz? akşam yastığa başınızı koyduğunuzda uyuyabiliyor musunuz?
kelle deyip geçtiklerinizin ahından korkmuyor musunuz? o mağrur, çocuk
bakışlı erler, onların babasız evlatları, anaların ağıtları, babaların
’vatan sağ olsun’ derken titreyen dudakları hiç mi rüyanıza girmiyor?

bir ’canım kardeşiniz’ olarak olanca samimiyetimle soruyorum. bu kadar sevilmemek
nasıl bir duygu sayın başbakan?

ha, bu arada. bir oğlunuz, bilal, hani stratejik ortağınız bush’un
iltifatlarına mazhar olan, askere gitmedi. diğeri, burak, hani alnının teriyle
gemi alan ise çürük raporu almış. askerlik yapmayacakmış.

ne diyeyim. bilal de, burak da pırlanta gibi çocuklar. allah bağışlasın.
(bkz: yorumsuz)

kız isteme diyalogları

sergey
-oglunuz ne is yapiyor beyefendi?
-sozluk yazaridir kendisi.
-himmm. para var mi o iste bari, ne kadar kazaniyor?
-yok. bu is hayir icin insanlara birseyler anlatmak icin yapilir.
-ee nasil gecinecek bunlar.
-oglum tecrube kazaninca kendine yeni sozluk acacak sonra gelen reklam paralariyla gecinecekler iyi para var bu iste independence’a sorun isterseniz.
-o kim ki?
-siz de cok cahilmissiniz yuru hanim yuru bu insanlardan kiz miz alinmaz.

kıskanç sevgili diyalogları

sergey
+askım telefonun kapalıydı ne yapıyordun sen bakayım?
-sarjım bıtmıstı guzelım ondan kapalıdır.
+hadı hadı aldatıyorsun sen benı.
-yapma kızım nerden cıktı gene bu kıskanclık krızlerı.
+kız mılletı ıste askım kıskanc oluyor bunlar.
-tabi canım erkek milleti iste gozu dısarda oluyor.
+allah belanı versın canım.
-cumlemızın hayatım.

bilgi sözlük te bilgi olmaması

sergey
sozluk ıcerısınde sadece arada sırada var olup da hıc entry dahı gırmeden bakan, ona buna bok atacak bırseyler arayan ama bulamayınca "lan burda bılgı yok ki amına koyım ne bicim site lan bu seklinde saldırayım en iyisi hem populer de olurum bak tanırlar benı sozlukte kızlarla msn muhabbetlerı de gelır arkasından bakarsın" seklınde apır sapır dusuncelere gıren, bu sozluge oyle ya da boyle bir suredir yazılarıyla ya da teknık bılgılerıyle emek vermıs olan ınsanları hıce saymak demek olan baslıktır. entry kasmanın yanı sıra tuzluk, radyo ve itiraf bolumlerıyle daha fazla kısıye hıtap etme yonunde hızla ılerleyen, bir unlu bulup onunla tuzluk ıcın roportaj yapmak ısterken en salak ınsanın dahı tahmın edebılecegı ezıyetlerı ceken ınsanların, ya da dergının cıkması ıcın saatlerını ayırıp yazı yazan ve o yazıları duzenleyıp dergıyı ıdare eden ınsanlara karsı tamamen bır haksızlık oldugunu dusundu, ya da gecesını gunduzunu daha ıyı bır sekılde hızmet vermek ıcın ugrasmakla gecıren ınsanlara haksızlık olarak gordugum baslıktır.

(bkz: bok atmakla populer olunmaz)
(bkz: daha ıyısını yapabılıyorsan ıste kapı ıste sapı)
(bkz: emege saygı gostermeyen nesle asına degılız)
(bkz: buna elestırı degıl essegın amına su kacırmak denır)
(bkz: bi resat vardı sahi ona ne oldu)

son olarak;

(bkz: gotunuzden element uydurmayın)

anne oğul diyalogları

sergey
telefonda gecen bir diyalog:

+oglum nasılsın?
-iyiyim annem sen nasılsın?
+iyiyim oglum ne olsun iste ne yaptınız bugun anlat bakayım ne yediniz yemekte?ayyy siz o evde ac kalıyorsunuzdur tasarruf yapacaz diye ayyy basıma gelenler oglum oralarda aclıktan olecek....
-anne bir sus bakalım sakın ol.
+nasıl sakın olayım oglum sen orda aclıktan olurken
-anne ne aclıgı ben bılıyorum ya yemek yapmayı daha unıversıteye gırmeden bır sene once ogrettın masallah her yemegi hem zaten 15 gunde bir yolluyorsun zaten yiyecek daha ne merak ediyorsun.
+ama oglum...
-tamam anne kes su muhabbeti
+tamam ama oglum ankara soguk olur sen sakın tasarruf yapacam diye kombiyi yakmamazlık etme emi canım oglum...
-ya sonra kım odeyecek o kadar parayı...
+ben yollarım sana babandan gizli ya da dayına derim sen gider alırsın hem onların dukkana yakın sızın ev...
-ıyı fıkır lan ben nıye dusunemedım bunu...anne arkadasın selamı var sana da....
+sen de selam soyle yaptıgın yemeklerden ona da yedir.
-eee yuh anne kapat sen iyilesince ararsın gene....

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol